Ben kimim ki seninle evleneceğim?
“Bir akşam fakirhanemizin zili çaldı. Kapıyı açan annemin hâlini görmeliydiniz?!.” Çok zor şartlar altında, fakir bir ailenin çocuğu olarak evden eve nakliye firmasında hamallık yapan...
“Bir akşam fakirhanemizin zili çaldı. Kapıyı açan annemin hâlini görmeliydiniz?!.”
Çok zor şartlar altında, fakir bir ailenin çocuğu olarak evden eve nakliye firmasında hamallık yapan Yalçın’ın hayatı, evini taşımak için gittiği üniversite öğrencisi kızın kendisinin peşini bırakmamasıyla değişir:
O üniversite öğrencisi dünya güzeli bir kız, ben ise geçimini hamallıkla sağlayan bir emekçi. Olacak şey miydi? Akla hayale gelecek bir şey mi benim onunla beraber olma, olabilme ihtimalim? Davul bile dengi dengine çalıyordu. Fakat günlerden bir gün Sevencan yine çalıştığım nakliye şirketine geldi. Üç beş dakika sohbetten sonra pat diye;
“Yalçın benimle evlenir misin?” deyiverdi.
Öleceğim aklıma gelirdi de Sevencan’ın bana böyle bir teklif yapabileceği aklıma gelmezdi. Birkaç kem küm ettim, sözü değiştirmeye çalıştım ama ne fayda Sevencan ısrarlıydı kararlıydı:
“Eveleyip geveleme Yalçın seni seviyorum, benimle evlenir misin?” diyordu.
-Seninle evlenmemek mümkün mü Sevencan ama ben seninle evlenmeyi bırak, seninle evlenmeyi hayal bile kuramam. Ben kimim ki seninle evleneceğim? Senin kocan, eşin olmayı hak etmiyorum. Bu evlilikten mutluluk çıkmaz Sevencan. Yarın bir gün bıktığın ve sıkıldığında beni acılar denizine atıp gidersin Sevencan. Benimle evlendiğine pişman olursun. Dizlerini döversin, saçlarını yolarsın, vazgeç bu sevdadan. Bir heves, bir günlük, bir aylık bir yıllık macera değil evlilik. Evlilik ölene dek bir yastığa baş koymaktır, bunu bilmez misin sen? Seni sevebilecek, uğruna ölebilecek onlarca erkek varken neden ben Sevencan, neden ben?
Sevencan inatçı mı inatçıydı. Hiç vazgeçmedi bu sevdadan.
Böyle saygıya sevgiye dayalı arkadaşlığımız onun okulu bitene dek sürdü.