Savunurken bile suçladılar!..
“Beni neden aramadıklarını sorduğumda aldığım cevap ise gerçekten pes dedirtecek cinstendi...” Havaalanında yaşadığım bütün olumsuzluklara rağmen çok şükür İstanbul’a...
“Beni neden aramadıklarını sorduğumda aldığım cevap ise gerçekten pes dedirtecek cinstendi...”
Havaalanında yaşadığım bütün olumsuzluklara rağmen çok şükür İstanbul’a uçabilmiş, evime gelebilmiştim. Şimdi de üç ay geçtiği hâlde alamadığım engelli kartımın peşine düşmüştüm.
Bana hâlâ telefonla aranıp aranmadığımı soran görevliye “arkadaş üç aydan fazla zaman geçti ne arayan var ne soran” diyerek başka bir görevliye yöneldim. İçeri girdiğimde görevli, ne için geldiğimi duymuş olmalı ki, içeri girer girmez adımı sordu ve yanındaki bir kutudan çıkardığı kimliklere baktı ve benim kimliğimi aradan çıkarıp verdi.
Beni neden aramadıklarını sorduğumda aldığım cevap ise gerçekten pes dedirtecek cinstendi…
“Numaranızı yanlış vermiş olabilirsiniz!”
Kendilerini savunma yaparken bile beni suçlamaları tuhafıma gitti. Ben de onlara manidar bir şekilde "olabilir, belki de siz yanlış almışsınızdır” diyerek adıma kayıtlı numaraya bakmalarını söyledim. Ben ısrarcı davranınca başka bir görevlinin ihmali olduğu söylendi. Hangi bir aksaklığı düzeltecektim ki olayı fazla kurcalamadan evime döndüm...
Ah bu bürokrasi bizi öylesine sarmış ki hangi bir derdimizi anlatayım… Kimliğimi alıp eve geldiğimde kanser tedavisi gördüğüm Vakıf Gureba Hastanesi Medikal Onkoloji Servisinden sekreterle görüşüp randevu almak istedim. Hastaneyi aradım. Sekreter hanımın adını verdim. Beni sekreterliğe bağladılar. O isimdeki sekreter hanımın işten ayrıldığını söyleyen bayana randevu almak için aradığımı söyledim. Bana verilen cevap şuydu:
“Randevuyu buraya gelip alabilirsiniz...”