Deniz, Yusuf, Hüseyin: Üç ölümsüz fidan…
İdam sehpasına çıkıp sonsuzluğa karışmalarının üzerinden 53 yıl geçti...Aslına bakarsanız, onların bir idam sehpasında hayattan koparılacakları çok önceden biliniyordu; ancak rakam olarak...
İdam sehpasına çıkıp sonsuzluğa karışmalarının üzerinden 53 yıl geçti...
Aslına bakarsanız, onların bir idam sehpasında hayattan koparılacakları çok önceden biliniyordu; ancak rakam olarak biliniyor, isimleri bilinmiyordu! 11 yıllık süreçte Türkiye’deki devrimci hareketin yükseliş süreci, önder durumuna gelenlerin kimlikleri, kişilikleri, halk üzerinde bıraktıkları etki ve yaşamaları halinde ileride ne kadar “tehlikeli” olabilecekleri gibi unsurlar analiz edilecek, kimlerin vurularak, kimlerin asılarak, kimlerin işkenceyle yok edilecekleri karara bağlanacaktı...
–Bir de intikam meselesi vardı tabii!
27 Mayıs’tan sonra cunta içindeki şahinlerin baskısı sonucu darağacına gönderilen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’a karşılık 11 yıl sonra yine bir darbe döneminde 3 delikanlıyı kurban etmek, iyi mesaj olacaktı doğrusu!
Gerçekten de asker gölgesindeki TBMM’de yapılan “idam oylamasında” Adalet Partisi milletvekillerinin şu çığlıkları meselenin iki özünden birini ele veriyordu:
–Üç bizden, üç onlardan!