Bozan kaybetti, yapan kazandı

Uğur Meleke yazdı.Bu yazıyı kaleme aldığım 80’li dakikalar itibariyle pas sayısında Galatasaray yüzden fazla farkla önde. Rakibinin iki katından fazla şut çekmiş, iki katından fazla korner atmış...

Uğur Meleke yazdı.

Bu yazıyı kaleme aldığım 80’li dakikalar itibariyle pas sayısında Galatasaray yüzden fazla farkla önde. Rakibinin iki katından fazla şut çekmiş, iki katından fazla korner atmış durumda. Daha da önemlisi, maçta kazanmak için oynayan tek bir taraf vardı dün akşam: O da Galatasaray’dı...

Başakşehir’in dün üstün olduğu iki istatistikse, zaten stratejilerinin ne olduğunu ortaya koyuyordu: Galatasaray’dan daha fazla hava topu aldılar ve sarı-kırmızılılardan daha fazla faul yaptılar. Hatta bir ara Galatasaray’ı önde stratejik faulle durdurma işini öyle abarttılar ki, o dakikaları not alma ihtiyacı hissettim. 21’le 35 arası Galatasaray tek bir faul yapmazken, Başakşehir 7 faul yaparak tamamen oynatmama yönünde pozisyon aldı: 21 Mahmut, 26 Adebayor, 27 Adebayor, 28 Mahmut, 29 Emre, 31 Arda, 33 Elia... Özellikle 26-33 arası 7 dakikada 6 faulü çalan Halil Umut Meler’in, bu stratejiye kartla yanıt vermemesi fiyasko bana göre...

Başakşehir’in o dakikalardaki tek hücum planı, topları Adebayor’un kafasına indirmekti yalnızca. İlk 15 dakika itibariyle de planları işliyor gibi gözüktü ama Denayer ve Donk oyuna girdikçe Togolu’yu dengelediler. Özellikle Donk konusunda inanılmaz yanıldım, Hollandalı son dönemdeki ciddi oyunuyla beni olağanüstü mahcup etti, dünün de kesinlikle en iyilerindendi.

Dünkü galibiyeti muhteşem Mariano’ya, ya da Denayer-Donk’a, belki de maçın en hareketlisi Rodrigues’e yazabilirsiniz ama ben payın büyüğünü Fatih Terim’e veririm. Abdullah Avcı önlem almayı, Fatih Terim önlem aldırmayı seçti dün gece... Avcı korumayı, Terim saldırmayı; Avcı bozmayı, Terim yapmayı hedefledi. Sezonun sonunda kim kazanır bilmek güç, ama dünün kazananının Terim olduğunu söyleyebiliriz kesinlikle.


Şu kolları bağlama saçmalığı

Mariano o harika slalom sonrası harika sol vuruşu yaparken fark ettiniz mi bilmiyorum: Mariano’nun tam karşısında Manuel Da Costa var, ama Başakşehir’in stoperi kollarını arkadan bağlayıp kendini adeta kilitliyor. Bu “kolları arkadan bağlama” hareketi son dönemde stoperlerde çok meşhur. Rakibe penaltı fırsatı vermemek için yapılan bir jest bu, biliyorum. Ancak, stoper kollarını bağladığında sadece kollarını saklamıyor, kendi hareket şansını da tamamen bitiriyor. Aynen dün Da Costa’nın Mariano’nun karşısında adeta yok olduğu gibi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zico'nun vizyonuna dönülmeli 18 Nisan 2024 | 398 Okunma Bu bir Okan Buruk başyapıtı 16 Nisan 2024 | 765 Okunma Dokuz buçuk numara Dzeko 15 Nisan 2024 | 506 Okunma Beşiktaş’ın önünde Polonya gerçeği vardı 14 Nisan 2024 | 193 Okunma İF’ten önce: 3 İF’ten sonra: 2 12 Nisan 2024 | 219 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar