Piyasaları dalgalandıran uzlaşmazlıkların perde arkası

Geride bıraktığımız hafta genelinde yaşananlar, gerek ulusal ve gerek ise küresel düzeydeki belirsizliğin hatırı sayılır oranda arttığına işaret etti. Piyasalarımızda yaşanan ve giderek...

Geride bıraktığımız hafta genelinde yaşananlar, gerek ulusal ve gerek ise küresel düzeydeki belirsizliğin hatırı sayılır oranda arttığına işaret etti. Piyasalarımızda yaşanan ve giderek sertleşen dalgalanmalar, uluslararası gündemde yankı buldu; hatta İran’a yönelik yaptırımların devreye giren ilk kısmına ilişkin gelişmeleri gölgede bıraktı. Uluslararası bankaların araştırma raporları, bulaşıcılık etkisinin büyümesini önlemek üzere seferber olmak ve beklentilerin kontrol dışına çıkmasını önlemek adına sözel müdahale anlamında yorum yarışına girmek durumunda kaldı.
Baştan belirtelim, yoğunluk nedeniyle bu yazıyı Pazartesi gününün ilk saatlerinde kaleme aldık. Bu nedenle geride bıraktığımız hafta genelinde ve hafta sonunda yaşanan gelişmeleri dikkate alarak değerlendirme yapmak zorunda kaldık. Döviz piyasalarımızda yaşanan ve giderek sertleşen dalgalanmaların, içeride beklentiler ve küresel ölçekteki eğilimler üzerindeki etkilerini gözlemleyerek belirsizlik dozunu algılamaya çalıştık.

Oldukça zorlu bir döneme giriyoruz

Geride bıraktığımız haftaya 5,10 düzeyinden başlayan dolar kurumuzun 6,42 düzeyinde kapanması, bu haftanın ilk işlemlerinde pek telaffuz etmek istemediğimiz dalgalanmaların gözlenmesi oldukça zorlu bir döneme girdiğimizi düşündürüyor. Ülkemiz ile ABD’nin Devlet Başkanları farklı sebeplerle gerginliği yükselten taraflar olarak ön plana çıktı; şimdilik diğer kesimlerin çabaları bu olumsuzluğu terse çevirmeye yetmemiş gibi görünüyor. Yanıt aranması gereken yeni sorular, beklentileri olumsuzlaştırarak kafa karışıklıklarını derinleştiriyor. Dış politika gelişmeleri ile pek ilgilenmeyen ve eksen farklılaşması olmayacağını varsayan iş dünyamız, karşılaştıkları bu yeni belirsizlik karşısında ne yapacağını bilemiyor! Artan belirsizlikler, güveni azaltırken endişelerin tırmanışa geçmesine sebep oluyor.

Hazine ve Maliye Bakanının Cuma günü sunuşunu yaptığı Yeni Ekonomi Yaklaşımı konusundaki sunum, muhtemelen olumsuzlukları azaltabilmek adına kurgulanmıştı. Fakat gerek Cumhurbaşkanımızın Doğu Karadeniz Bölgesinden verdiği mesajlar, gerek ise ABD’den gelen yükseliş eğilimindeki tehdit ve yaptırımlar sonucun umulan türde olmasına izin vermedi.

ABD'nin etkili olma şansını azaltan gelişmeler yaşanıyor

Küresel ölçekte ise riskten kaçınma eğiliminin artmaya başladığı gözlendi; çok farklı türde hareketliliklere ilişkin gelişmeler basına yansıdı. İran yaptırımlarına tam destek bulunamaması olasılığı arttıkça, ABD’nin yalnızlaşma eğiliminin biraz daha hızlanacağı algısı ön plana çıktı. Arjantin’deki IMF destekli yeni programın başarı şansı azaldı. İran’dan ABD tehditleri nedeniyle çekilen çok uluslu şirketlerin boşluğunu Çin doldurmaya ve ticaret savaşına farklı cepheden yanıt vermeye başladı. Hazar Denizi konusunda Asyalı ülkelerin, 22 yıl önce başlatılan görüşmelerde uzlaşıya varması, bunu engellemeye çalışanların hesaplarını bozdu. Rusya ise dolar kullanımını azaltma, Euro ve yerel paralara ağırlık verme konusundaki çabalarını hızlandıracağını açıkladı. Tüm bu gelişmeler ABD’nin belirleyici ve etkili olabilme şansını azaltan gelişmeler olarak not edildi!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fiyatlama davranışları ve zorunlu değişim 23 Şubat 2019 | 284 Okunma Bunalım var dengelenme yok! 16 Şubat 2019 | 276 Okunma Kredi mekanizmasi çalışmıyor ve ekonomi boğuluyor! 27 Eylül 2018 | 672 Okunma İyimser olmayı zora sokan küresel olumsuzluklar! 25 Eylül 2018 | 271 Okunma Küresel koşullar ve olumsuzlukların artan bulaşıcılığı 20 Eylül 2018 | 422 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar