Gerekli adımlar atılamıyor ve panik büyüyor !

Son bir hafta genelinde döviz piyasalarımızda yaşanan eğilimler, ortaya çıkan panik eğilimlerin giderek güçlendiğine ve güven bunalımının anormal sayılabilecek bir hızla derinleştiğine işaret...

Son bir hafta genelinde döviz piyasalarımızda yaşanan eğilimler, ortaya çıkan panik eğilimlerin giderek güçlendiğine ve güven bunalımının anormal sayılabilecek bir hızla derinleştiğine işaret ediyor. Kendi kendini besleyen bu olumsuzluğun, hem diğer gelişen ekonomileri bulaşıcılık faktörü ile aynı yönde etkilemeye başladığı ve hem de içeride fiyatlama konusundaki davranış biçimlerini sarstığı gözleniyor. Siyasi İrade ile küresel piyasalar arasındaki kontrolden çıkan inatlaşmanın sonuç üzerinde belirleyici olduğu, ekonomi yönetimi ve bürokrasinin gelişmeler üzerinde etkisiz kaldığı algısı belirginleşiyor.

Yaklaşık bir hafta önce Çarşamba günü dolar kuru 4,50 Türk Lirası düzeyini test ettiğinde, para otoritesinden gelen değerlendirmeler sakinleşmeye yardım etmiş ve döviz kuru kısmen ve geçici olarak gerilemişti. Sağlıksız fiyat gelişmelerinin izlendiği ve gerekli adımların atılacağı mesajı etkili olmuştu. Finansal piyasalar, Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulunun olağanüstü toplanacağı ve faizleri sert bir şekilde yükselteceğini, bu durumun Siyasi İradenin tercihlerini değiştirmesine katkı yapabileceğini ummuştu.

Fakat olmadı, umulan gerçekleşmeyince ortalık karışmaya ve panik eğilimler daha belirleyici olmaya başladı; cılız kalmaktan öte gidemeyen organize döviz satış turları, olumsuz eğilimlerin kırılmasına yardımcı olamadı. Tam aksine güvensizlik büyüdü, Hazine ihalelerine katılım azaldı; Türk Lirası üzerindeki baskılar güçlendi ve sermaye piyasalarımız satış baskısı altında bunaldıkça, sakinleşmek için ihtiyaç duyulan faiz yükseliş dozu arttı. Siyasi İrade ve Ekonomi Yönetimi, gelişmeleri izlemekle yetindi; eylem ve söylemdeki sessizlik derinleştikçe piyasaların paniği büyüdü.

Finansal ve ekonomik beklentiler paraşütsüz bir şekilde çöküşe yöneldi

Cuma günü 4,40’lı seviyelerde dalgalanan dolar kuru, Pazartesi günü 4,50’li seviyelere ve Salı günü 4,60’lı olanlara terfi etti; Çarşamba günü ise paniğin daha belirleyici olmasına bağlı olarak dalgalanmanın üst sınırı 4,90’lı düzeylere kadar uzandı. Döviz kurlarındaki bu anormal eğilim, çok yönlü olumsuzlukların tetikçisi olmaya başladı. Bulaşıcılık etkisi nedeniyle, başta gelişenler olmak üzere küresel piyasaların havası bozuldu. İçeride ise tahribatın boyutu, en olumsuz tahmin düzeylerini aştı; finansal ve ekonomik beklentiler, paraşütsüz bir şekilde çöküşe yöneldi. Siyasi İradenin sessizliği derinleşirken, uluslararası kurumlar ve yabancı yatırımcıların sesi yükseldi; uyarıların dozundaki yükseliş seçim hesaplarını altüst edebilecek düzeylere yaklaştı. Tahvil piyasalarımızdaki olumsuzluk arttıkça, ülkemizin risk primi beklentileri daha seri bir şekilde bozacak şekilde yükseldi.

Son bir hafta genelinde, Türkiye Ekonomisine ilişkin yılsonu beklentileri her gün yeniden olumsuz yönde güncellenmek zorunda kaldı. Türk Lirası yükseldikçe olumsuzlukları duraklatmak için gerekli faiz yükseliş dozu arttı; enflasyon ve işsizliğe ilişkin beklentiler seri bir şekilde yükselirken, büyüme konusundakileri aşağı çekmek gerekti. Kaynak sıkıntısına ilişkin endişelerdeki hızlı tırmanış, planlanmış yatırımlarında ötelenmesine sebep oldu ve borç yapılandırması konusundaki talepler çığ gibi büyümeye başladı. Finansal piyasalar ile inatlaşmayı tercih eden Siyasi İradenin öngörüleri tutmadı ve gelişmelerin kontrol dışına çıkması engellenemedi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fiyatlama davranışları ve zorunlu değişim 23 Şubat 2019 | 284 Okunma Bunalım var dengelenme yok! 16 Şubat 2019 | 276 Okunma Kredi mekanizmasi çalışmıyor ve ekonomi boğuluyor! 27 Eylül 2018 | 672 Okunma İyimser olmayı zora sokan küresel olumsuzluklar! 25 Eylül 2018 | 271 Okunma Küresel koşullar ve olumsuzlukların artan bulaşıcılığı 20 Eylül 2018 | 422 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar