Size yağmurlu havada su yok!

Askerin, MGK aracılığıyla siyasi sistemin bir parçası olarak(!) hayatımıza girdiği olağanüstü yıllardı. Yürütme, yargı ve yasamanın yanı sıra bir de en tepede İç Hizmet...

Askerin, MGK aracılığıyla siyasi sistemin bir parçası olarak(!) hayatımıza girdiği olağanüstü yıllardı. Yürütme, yargı ve yasamanın yanı sıra bir de en tepede İç Hizmet Yasası'nın kendilerine yüklediği görev gereğince “laik cumhuriyeti” gerektiğinde silahla korumaya ant içmiş bir MGK‘mız vardı!

Yazarların, yayın yönetmenlerinin, siyasetçilerin tir tir titrediği, sokakta başçavuş bile görseler esas duruşa geçtiği, askeri vesayetin zirve yaptığı o talihsiz yıllar… Bakmayın siz bugün Ertuğrul Özkök familyasının  “özgür basın” nutukları eşliğinde Erdoğan'a çemkirmelerine. O yıllarda komutanlara günlük tekmil veren korkak, köksüz, ruhsuz, satılmış, zavallı insanlardı onlar.

Sokakta hakkını arayan başörtülü bir kız çocuğu kadar cesur olamadılar.

25 Mart 1997 tarihli Sabah Gazetesi'nin haberi “MGK, 18 Maddeyi Soracak” şeklindeydi. Eyvah! MGK yine sivil hükümetten tekmil alacaktı. Beklenen gün geldi. Tarih, 26 Nisan 1997. O gün MGK toplantısında ibretlik bir sahne vardı.  Komutanlar Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ı işaret ettiler. Komutan:  “8 yıl kesintisiz mi?” “Evet.” “Peki,  Arapça dersi olacak mı?” ” Hayır.” Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya soruyor;  “Hocam, ilköğretim müfredatında değişiklik olacak mı?” Cevap; “ Zorunlu dersleri ihtiva eden müfredatta bir değişiklik olmayacak.”

“Yani mevcut müfredat değişecek mi değişmeyecek mi sen onu söyle!” “ Hayır, değişmeyecek.” “Daha açık sorayım hocam, ilköğretim programında Arapça dersi olacak mı? Kur'an dersi bulunacak mı?” Cevap; “ Hayır hayır böyle bir şey yok.” Sıra Orgeneral Karadayı'da; “Bunu halka bu şekilde anlatın.” “ Yasa tasarısı meclisten bir geçse anlatacağız.” Karadayı;  “Bunları(müfredatı vs)  bize yazılı olarak iletin olur mu?” Bakan, “Hay  hay.” Gördünüz mü çağdaş, bilimsel müfredat nasıl belirleniyormuş! Bugün içimizdeki Amerikancı solcularımızın istediği işte tam olarak bu!

Dışarısı mı? Halktan toplanan vergilerin yarısından fazlasının iç edildiği medya patronlarının köpek balıkları gibi her tarafa, her şeye saldırdığı, özgürlüklerin askıya alındığı, sol muhalif medyanın Anadolu'nun 10 yaşındaki gariban çocuklarıyla cebelleştiği bir vurgun meydanına dönüşmüştü.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Haydut Aileler; Rockefeller 13 Aralık 2018 | 1.632 Okunma Ezoterizm, Okültizm ve Newton 03 Eylül 2018 | 5.335 Okunma Eğitimde köklü reform şart 30 Ağustos 2018 | 439 Okunma İslam ve Değerleri Manipüle Ediliyor! 27 Ağustos 2018 | 323 Okunma Ruhu, aşk arındır 20 Ağustos 2018 | 2.302 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar