Sabır, Zaman ve Yedi Katlı Dünyayı Sarsan Lider
Tolstoy’un dediği gibi:“En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır.”Bu ülkenin sabrı da zamanı da defalarca sınandı.Yıllar boyunca nice insan devletin kapısından geri çevrildi; nice...
Tolstoy’un dediği gibi:
“En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır.”
Bu ülkenin sabrı da zamanı da defalarca sınandı.
Yıllar boyunca nice insan devletin kapısından geri çevrildi; nice aileler, çocuklarının başörtüsü, sakalı, inancı yüzünden dışlandı. Toplum, sinsice kutuplaştırıldı; belli bir kesime “onlar cahil, onlar olsa olsa imam, olsa olsa ölü yıkayıcısı olur” diye parmak sallandı. Bir milletin evlatlarına “ikinci sınıf” muamelesi yapıldı, onurlarına dokunuldu, gelecekleriyle oynandı.
Bu utanç verici sürecin temelleri atılırken tanklar sokaklarda dolaşıyordu. Demokrasinin, adaletin, eşitliğin sesi tank paletlerinin altında eziliyordu.
Ve işte tam da o günlerde, karanlığın en koyu olduğu anlarda büyük bir lider çıktı ortaya. O lider, yedi katlı dünyayı sarsacak cesaret ve inançla yürüdü. O günlerde, o şartlarda bunu yapmak hiç de kolay değildi. Çünkü karşısında sadece tanklar, darbeciler değil, yıllarca toplumun zihnine kazınmış önyargılar vardı.
Kim mi o lider?
Tabii ki Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
O, milyonlarca insana “artık siz de bu ülkenin eşit vatandaşısınız” hissini yaşattı.
Toplumun dışlanmış kesimlerinin sesi oldu; korkmadan, yılmadan, sabır ve zamanla mücadele ederek vesayetin duvarlarını yıktı.
Fakat bu topraklar, bir daha böyle bir lider yetiştiremedi.
Peki...