Bırakın, bu numaraları…
Kemal Kılıçdaroğlu, Brüksel'deki temasları sırasında “Suriyeli mülteciler için Türkiye üzerine düşeni yaptı, ancak Avrupa yapmadı” diye konuştu!'Öğleden sonra günaydın!'...
Kemal Kılıçdaroğlu, Brüksel'deki temasları sırasında “Suriyeli mülteciler için Türkiye üzerine düşeni yaptı, ancak Avrupa yapmadı” diye konuştu!
'Öğleden sonra günaydın!' dedikten sonra soruyorum:
Hangi, Kemal bu?
El Cevap:
Türkiye'mizin kucak açtığı Suriyeli mültecilerden duyduğu rahatsızlığı; seçim öncesinde “İktidara gelirsek hepsini geri göndereceğiz” sözleriyle dışa vuran 'Çarkçı' Kemal!
*
Kılıçdaroğlu, Almanya'nın Köln şehrinde ise 1 Kasım seçimleri için yurtdışındaki sandık güvenliği konusunda bir soruyu cevaplandırırken şöyle demiş:
“Konsolosluk memurlarının yanı sıra, din görevlileri de sandıkların başında bulunmalı; bu, bir anlamda seçim güvenliğinin garantisidir. Din adamları yalan söylemez, sahtekârlık yapmaz, herkese eşit davranırlar…”
*
Bir an için, bu sözleri; Kılıçdaroğlu'nun değil de Davutoğlu'nun söylediğini varsayalım:
-Nasıl da laikçi bir gümbürtü kopartılırdı?
AK Parti'nin “din istismarcılığından” girilir, “gizli ajandasından” çıkılırdı!
CHP'nin, “Paralel Yapı güdümlü” vekili Mahmut Tanal soluğu nerede alırdı, mesela?