Yok hükmünde!

AVRUPA Parlamentosu'nun Türkiye hakkındaki olumsuz kararına çok yiğitçe tepki gösterdik. Boyun eğmedik, dik durduk. Devleti yönetenler “Hiçbir hükmü yok” dediler. “Yok hükmündedir, Kapıkule’den...


AVRUPA Parlamentosu'nun Türkiye hakkındaki olumsuz kararına çok yiğitçe tepki gösterdik.

Boyun eğmedik, dik durduk.

Devleti yönetenler “Hiçbir hükmü yok” dediler. “Yok hükmündedir, Kapıkule’den geçmez” diye konuştular.

Bunların toplumda moral bozukluğu yaratmamak için söylenmiş siyasi beyanlar olduğu belli.

Ben işin gerçeğini anlamak için hep Mehmet Şimşek’in konuşmasını bekledim. Konuşmadı ama çok önemli işaretler verdi.

ŞİMŞEK’İN TEK CÜMLESİ

AP kararından önce de bütün dünyada döviz tırmanıyordu, bizde ekonomimizin yapısal zaafları yüzünden daha hızlı tırmanıyordu. Politikacılar “Kararı millet verir” diyerek topluma moral vermeye çalışıyordu yine.

Sosyal medyada “Dolardan bize ne, Amerika düşünsün!” diye hicivler dolaşıyordu.

İşte o sırada Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek 21 Kasım günü saat 11.36’da Twitter hesabından şu tek cümlelik açıklamayı yaptı:

“Döviz kuru en az faiz, enflasyon ve ücretler kadar önemli bir barometredir!”

Sayın Şimşek döviz kurunun “en az” faiz, enflasyon ve ücretler genel seviyesi kadar önemli olduğunu söyleme gereği duymuştu. Yerli ve dünyalı ekonomi çevrelerine “ekonomik aklın” sesini duyurmak, ekonomi yönetimine güven tazelemek istemişti anlaşılan.

24 KASIM OLAYI

Ve geldik 24 Kasım Perşembe gününe... Politikada faizi indirme söylemleri uçuşurken, Dolar 3.4060 TL’ye kadar çıkmıştı ki, Merkez Bankası saat 14.00’te faizi yükselten tedbir kararlarını açıkladı. Mehmet Şimşek tweet atarak bu karara destek verdi.

Dolar 3.3689’a kadar düştü. Daha da düşebilirdi. Fakat...

AP’nin mahut kararı açıklandı, dolar 3.4460’a çıktı!

AP kararının bizim gözümüzde “hiçbir hükmü yok”tu fakat piyasalara hükmetmişti!

Döviz, faiz, Merkez Bankası, kurumsal güvenilirlik gibi kavramlar ne kadar birbirine bağlı görüyor musunuz?

Dövizle AB ve genelde dış ilişkiler arasındaki etkileşimi görüyor musunuz?

Kuvvetli ekonomi olmanın yolu; işte bu yüzden sağlam ve rasyonel kurumsal yapılara, hukuk düzenine, yönetimde ekonomik rasyonalizmin hâkim olmasına bağlı...

SERMAYE BİRİKİMİ?

Kulağa hoş geliyor, ne güzel, banka ucuz para verecek...

Peki banka parayı nasıl bulacak?

Bu sorunun cevabı iktisat tarihindeki en büyük dönemeci yansıtır: Avrupa’da 14. asırdan itibaren banker ve bankalar faizle para topladılar. Büyük tarihçi Fernand Braudel, 1700’lü yıllara gelindiğinde “Hiç kimse parasını kasalarda tutmuyordu” diye yazar; herkes hisse senetleri alıyor veya faiz için bankaya yatırıyordu. (Maddi Uygarlık ve Kapitalizm, cilt 2, s. 348)

İşte bu sermaye birikimi sanayi devrimini yaptı, faizi yüzde 5’e çekti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Diplomalı işsizler 19 Mayıs 2024 | 286 Okunma ‘İşten artmaz dişten artar’ 17 Mayıs 2024 | 1.012 Okunma Devletin çivisi 15 Mayıs 2024 | 3.405 Okunma Tasarruf paketi 14 Mayıs 2024 | 3.684 Okunma Siyasetin sınırı? 12 Mayıs 2024 | 583 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar