Tutuklama tutkusu

Hüseyin Kocabıyık’ın tutuklanması münferit bir uygulama değildir. Asırların içinden gelen “atın içeriye” kültürü, modern kanunlar döneminde, tutuklamanın “cezalandırma”...

Hüseyin Kocabıyık’ın tutuklanması münferit bir uygulama değildir. Asırların içinden gelen “atın içeriye” kültürü, modern kanunlar döneminde, tutuklamanın “cezalandırma” olarak uygulaması biçiminde devam ediyor.

İfade vermeye davet yerine polis gönderip “gözaltı” yapılması… Bazen gözaltı işleminin “şafak baskınları”yla uygulanması… “Katalog suçlar” dışındaki suçlardaki soruşturmalarda bile tutuklamanın yaygın olarak kullanılması…

Hele de “Cumhurbaşkanına hakaret” soruşturmalarında hemen daima tutuklama yapılması…

Son yıllarda büsbütün artmış olan tutuklamalarda “suçun vasıf ve mahiyeti” şeklinde basmakalıp gerekçeler dikkat çekiyor. AYM’nin şu kararı, bu gerçeğin ve hukuka aykırılığın tescilidir:

“Kaçma, tanıklar üzerinde baskı kurma veya delil unsurlarını değiştirme, yeniden suç işleme, kamu düzenini bozma gibi risklerin varlığının gerektiği şekilde tespit edilmesi ve… tutuklama gerekçesinin soyut, genel veya basmakalıp bir şekilde olmaması gerekir.” (B. No:2023/102251)

Hüseyin Kocabıyık, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yargıda HSK sorunu 12 Kasım 2025 | 810 Okunma Ekonomi nereye? 11 Kasım 2025 | 1.808 Okunma Hukuk buhranı 09 Kasım 2025 | 383 Okunma Trump’ın ilk mağlubiyeti 07 Kasım 2025 | 591 Okunma Demirtaş’a tahliye 05 Kasım 2025 | 2.017 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar