Kriz yönetimi?

Türkiye bugün içte de dışta da zor durumdadır; “reform” kavramı bu defa da öyle boş çıkmamalı. İçte ve dışta yüksek düzeyde güven oluşturmadan hiçbir yüksek dozlu siyasi nutuk sorun çözmüyor, bunu görmüş olmalıyız.

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte 6.7 oranında büyümüş. Fakat iktidarın propaganda makinası bile “uçuyoruz, pik yaptık, gelişmiş ülkelerden iyiyiz” gibi bildiğimiz lafları etmiyor.

Hatta Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, politikacı gibi değil, teknokrat gibi “yurt içi talep artışı etkili oldu” diye konuştu.

Ne dersiniz? Lütfi Elvan böyle teknokrat gibi mi konuşmalıydı, yoksa partisinin tarzına pek uygun düşen bir propaganda makinesi gibi mi?!

Bu soru bir krizin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda olağanüstü derecede önemlidir.

SİYASİ TUTKU

Politikacının birinci saiki, güdüsü güçlenmektir, daha fazla, daha fazla güç… Bu öyle bir tutkudur ki, 1954 seçimlerinde Demokrat Parti parlamentonun yüzde 92’sini kazandığı halde, buna doymayan Cumhurbaşkanı Celal Bayar, “bize oy vermeyen Kırşehir’in halledilmesini”buyurmuş, Menderes de ona uymuştu!

Osman Bölükbaşı’ya oy veren Kırşehir kanunla ilçe yapılarak cezalandırılmıştı!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şimşek’i savunuyorum 24 Nisan 2024 | 1.192 Okunma Anayasa tarihimizde Zühtü Arslan 21 Nisan 2024 | 1.042 Okunma Turgut Özal’ı anmak 19 Nisan 2024 | 886 Okunma 818 milyar TL zarar! 17 Nisan 2024 | 5.143 Okunma İran ne yaptı? 16 Nisan 2024 | 2.375 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar