Sessizliğin sesi
Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'ın bugünkü (17.01.2022)'' Sessizliğin sesi'' başlıklı yazısı.
Kimi sesleri kulaklar işitmez, yürekler duyar sadece…
Bunlar, sessizliğin sesidir.
Malatya Kürecik köylülerinin sesi gibi…
Edirne Uzunköprü Kavacık köylülerinin sesi gibi…
Balıkesir Ayvalık Karaayıt köylülerinin sesi gibi…
Kırklareli Lüleburgaz Ahmetbey köylülerinin sesi gibi…
Adana Çukurova Kaşoba köylülerinin sesi gibi…
Amasya Taşova Çambükü köylülerinin sesi gibi…
Hepsinin tek istediği oldu: Meramıza dokunmayın!
İşte en son… Yeşilırmak yanındaki güzeller güzeli, 142 nüfuslu Çambükü Köyü, 89 gündür eylemde…
73 yaşındaki Anadolu kadını, toprağı ağacı kuşu korumak için, hayvanları sağlıklı ot yesin diye ön saflardan sesleniyor:
-“Sayın valim, sayın belediye başkanım, Cenab-ı Allah bu kesilen ağaçların hakkını tek tek sorsun. Ama bu tarlalarımızı getirip aklınıza sokan, bu yerleri aklınıza sokan her kimse evine, ocağına ateş düşsün, ciğeri içinde bitsin, bizi unuttursun…
Valim, başkanım ben size beddua etmiyorum, askerlerime hiç etmem. Kırk sene oldu benim kocam bu ağaçları dikeli, kırk sene boyunca benim kocam sırtında su çekti tarlalara. Avuç avuç çektiği suyu ağaçların dibine koyarak büyüttü, bu hale getirdi ağaçları. Yazık değil mi şu ağaçlarımıza? Benim kocam öleli on beş sene oldu, ama bu ağaçlar gidince bugün öldü benim kocam. Yazık günah değil mi merhametiniz yok mu?
Hiç mi vicdanınız sızlayıp da bize el uzatmıyorsunuz? Bu ağaçlar bu hale gelmiş ben bunlara el uzatayım da bunları kurtarayım diyen hiç mi Müslüman yok? Mallarımın kemresini (gübre) motora yığıp valiyle belediye başkanının önüne yollayacağım. Nerede yer bulursa oraya döksünler onlar da…”
★★★
Köylülerin çığlığını sizler duyunuz lütfen…
Meralar önemli… Rüzgar ve su erozyonunun önlenmesinden hayvan yem deposu olmasına kadar faydası çok. Ancak:
Türkiye yüzölçümünün yüzde 56'sını (44 Milyon hektar) oluşturan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak, çayırların oranı, -kaybede kaybede- bugün yüzde 16'lara (12.3 milyon hektara) kadar geriledi! Facia bu…
Sözde, çayır- meraların ıslah edilerek verimliliklerinin artırılması, böylelikle tarımın, hayvancılığın geliştirilmesi, toprak muhafaza ve erozyon kontrolünün sağlanması için 4342 sayılı Mera Kanunu çıkarılmıştı! Sonra ne oldu? Meralar işgal edildi. Tahsis amaçlı değişiklikle imara açılıp kişilere ve şirketlere verildi.
