Kitap beni yazdı
Yazmaya başlamadan önce çoğu yazar, fikir, tema ya da karakter üzerine taslak kurar. Bu harita gibidir; nereye gideceğini bilmeni sağlar ama hangi yoldan gideceğini değil!Çünkü yazarken karakterler “kendi...
Yazmaya başlamadan önce çoğu yazar, fikir, tema ya da karakter üzerine taslak kurar. Bu harita gibidir; nereye gideceğini bilmeni sağlar ama hangi yoldan gideceğini değil!
Çünkü yazarken karakterler “kendi hayatlarını” yaşamaya başlar…
Planlanan taslak, duygusal, felsefi ağırlık kazanır ve sen onu takip etmeye başlarsın. Bu nedenle kitap yazarken ilk planın dönüşmesi, hatta dağılması çok doğaldır…
Dostoyevski’den Virginia Woolf’a çok yazar “hikâye beni başka yere götürdü” demiştir… Çünkü, yaratıcılık bilinçaltından beslenir. Yazarken aklında olmayan temalar, geçmişte bastırdığın duygular kendini metne sızdırır…
Yazmak, keşfetmektir… Sabahattin Ali’nin dediği gibi, “İnsan, yazmaya oturunca kendine bile itiraf edemediği şeyleri anlatır…”
Geçen hafta raflarda yerini alan “Solcular/Sessizliğe Söz Düşenler” kitabımı yazarken, birden iç yolculuğuma döndüm. Ben kitabı yazarken, kitap beni yazdı!