Hoş geldin CHP

Partililerin ağızları kulaklarında… Partililerin gözleri gülüyor… Partiye güven geldi… Ne güzel. Peki arkadaş, bir hakkı teslim etmeniz gerekmiyor mu? Bu köşede yıllarca, ısrarla ne yazdım? 9 Ocak...

Partililerin ağızları kulaklarında…
Partililerin gözleri gülüyor…
Partiye güven geldi…
Ne güzel.
Peki arkadaş, bir hakkı teslim etmeniz gerekmiyor mu?
Bu köşede yıllarca, ısrarla ne yazdım?
9 Ocak 2014
“CHP’ye politik kurnazlık ve uysallık yakışmaz.
Tarihsel sorumluluğunu hatırlatmama gerek var mı?
İhtiyacı olan Mustafa Kemal cesaretidir…”
10 Eylül 2014
“CHP artık utangaçlığı üzerinden atmalıdır. Sosyal öfkeyi örgütlemelidir.
Sokak güzeldir…”
14 Nisan 2015
“Salt sandığa tabi bir demokrasi insanoğlunu uygarlıktan uzaklaştırıyor. Çünkü:
Sandık, demokrasinin aracı olmaktan çıkarılıp, ticaretin/rantın/avantanın aracı haline getirildi.
Meclis’in dekor olmadığını söyleyecek biri var mı içinizde? Meclis, çoğunluğun tahakkümü altındaki ‘indir elleri, kaldır elleri’ dekoru oldu!
İnsanlık tarihinde büyük dönüşümler ‘yozlaşmış meclislere’ karşı durularak gerçekleşmiştir.
Tarihi; çoğunluğa uyanlar değil, çoğunluğa karşı çıkanlar kurar…”
17 Nisan 2014
“Siyasette başarı önemlidir; ama başarı sonsuz değildir; zafer yalnızca bir adımdır ve adımı atamayacak olanlar sorumluluğu hep başkalarının sırtına yükleyerek umutsuzluk aşılar.
Demem o ki: Sandığa/seçime endeksli bir mücadele dönemine son vermek gerekir; her gün- her saat mücadele şarttır….”
28 Nisan 2014
“Bu köşede aylardır bağırıyorum sesimi CHP’ye duyuramıyorum! Çekingenliği bir türlü üzerinden atamıyor…”

Atatürk’ün partisi

Kuşkusuz… İnsan değer verdiğini eleştirir.
CHP’yi hep yazdım:
31 Mart 2015
“CHP’de heyecan eksikliği/coşkusuzluk var!
Tarihten biliyoruz ki… Hiçbir büyük iş heyecan olmadan başarılamaz.
Heyecanı olmayan partiler alelâde işlerle yetinir…”
9 Haziran 2015
Bugün… CHP’nin; bozuk düzeni değiştirerek gittikçe ağırlaşan toplumsal sorunları kökten çözecek parti olmasını isteyenlerdenim.
Olmuyor… Olamıyor…
Yapmıyorlar… Yapamıyorlar…
Peki niye?
Çünkü, kafaları karışık
Mustafa Kemal’in partisi Atatürk’ü tanımıyor!
Dayatılan Tanzimat Batıcılığını Atatürkçülük sanıyor!
Ekonomik ve siyasi bağımsızlık sözünü duyunca irkiliyorlar; demode buluyorlar.
Bu nedenle… Çözüm üretme yerine -kaçak güreşip- mevcut partiler gibi günlük siyaset yapma kolaycılığından vazgeçmiyorlar.
Parti bir türlü, bürokratik-hantal yapısından kurtulamıyor, silkinemiyor…”
4 Kasım 2015
Kemal (Kılıçdaroğlu) Abi…
Alain Badiou der ki: ‘İnsanlar eşit ve özgürdür. Eşitlik bir amaç ya da sonuç değil, eylemin dayanağıdır. Bu basit hakikati inkar eden her şey direnme hakkı ve görevini yaratır.’
Özgürlük kendisini, istemek ve eylemekle gösterir, demeye getiriyor.
Eylemsiz özgür kalınamaz, eylemsiz özgür olunamaz, diyor.
Gerçekten merak ediyorum.
Siz… Hayatınız boyunca hiç bir eylemde yer aldınız mı?
Siz… Eylemden, direnmekten, başkaldırmaktan hep ürktünüz.
Bürokrat kimliğiniz nedeniyle -hayatın can merkezi- sokağı/eylemi unutup CHP’yi Meclis’e hapis ettiniz. Gezi Direnişi’ni karşısına Ekmel Bey’i koyarak durdurdunuz.
AKP devlet partisi olurken CHP’yi inzivaya çektiniz…”
Evet, kimi zaman sert yazdım.
Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağırdım.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Nakşibendi ayrılık 19 Nisan 2024 | 5.439 Okunma Bayram yazısı 09 Nisan 2024 | 233 Okunma Dükkanı kaybetmek 05 Nisan 2024 | 1.109 Okunma Aman dikkat 04 Nisan 2024 | 1.502 Okunma CHP’ye ev ödevi 03 Nisan 2024 | 1.532 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar