Hırpalanmış ruhlar ülkesi
Yıl, 1990.Kayseri’de bir parkta tedirgin bekliyorum; “gelecek mi?”Bu şehre ilk kez geliyorum; kimseyi tanımıyorum. Buluşacağımız askerin elimde fotoğrafı bile yok; nasıl biri?Bu parkta o beni...
Yıl, 1990.
Kayseri’de bir parkta tedirgin bekliyorum; “gelecek mi?”
Bu şehre ilk kez geliyorum; kimseyi tanımıyorum. Buluşacağımız askerin elimde fotoğrafı bile yok; nasıl biri?
Bu parkta o beni tanıyacak; kıvırcık saçlı, sakallı, gözlüklü, sırt çantalı bir genç gazeteci…
Galiba o, geldi işte… Bana doğru gülümseyerek yürüyor. Kırk yaşlarında, incecik bedenli, saçlarının önü dökük adam elini uzatıyor; “hoş geldiniz ben Nafiz Obay…”
İki yıl...
Nakşibendi ayrılık
19 Nisan 2024 | 7.151 Okunma
Bayram yazısı
09 Nisan 2024 | 234 Okunma
Dükkanı kaybetmek
05 Nisan 2024 | 1.111 Okunma
Aman dikkat
04 Nisan 2024 | 1.506 Okunma
CHP’ye ev ödevi
03 Nisan 2024 | 1.535 Okunma
TÜM YAZILARI