Karantina günlükleri

“Nasıl bir his biliyor musun? Oda çok geniş ama sığamıyorsun/ Bak kapı orada ama çıkamıyorsun/ Pencere açık ama nefes alamıyorsun…” Cemal Süreya’nın, bu dizeleri bu günler için yazdığına yemin edebilirim ve başım ağrımaz!

O kadar uyuyor çünkü. Günlerdir böyleyiz… Hiç bilmediğimiz bir dersten sınava girmişiz ama kimse böyle bir dersten bahsetmemiş bize ve kağıda bakakalmışız gibi. Kimle konuşsam böyle...

Kimi evinde oturduğu ve güvende olduğu için şükreder halde. Planlarını/yapacaklarını sıralıyor. Sıkılmıyor, çok iştahlı.. Ama aynı kişi ertesi sabah depresif, çok şaşkın, “Biz ne yaşıyoruz ya” diye soruyor. Bana soruyor bir de! İşlerini yürütmeye çalışan, elemanları olanlar hepten dağılmış durumda.

Ben de çok farklı değilim... Hiçbir şeye konsantre olamıyorum mesela... Film açıyorum, ‘bu ne bee’ deyip vazgeçiyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Putin 'Beni niye sevmedin' diyen toksik sevgili gibi... 27 Şubat 2022 | 88 Okunma Namuslu görünmek kimlere kaldı? 20 Şubat 2022 | 148 Okunma 2. Yeditepe Bienali tarihi mahzende 17 Şubat 2022 | 144 Okunma Türkiye'nin en büyük buz pateni pisti açıldı 13 Şubat 2022 | 169 Okunma Hikikomori salgını var, cümleten geçmiş olsun... 10 Şubat 2022 | 135 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar