Bi' zahmet artık!

Olacağı buydu ve oldu. Ev hapsi ‘geliyorum’ diyordu ama duymazdan geldik. Ramazan da fırsat oldu, şimdi iki haftalığına evimizdeyiz, içimize döneceğiz. Sonrasına bakılacak.. Ama bizde bu azim varken, daha sert önlemler...

Olacağı buydu ve oldu. Ev hapsi ‘geliyorum’ diyordu ama duymazdan geldik. Ramazan da fırsat oldu, şimdi iki haftalığına evimizdeyiz, içimize döneceğiz. Sonrasına bakılacak.. Ama bizde bu azim varken, daha sert önlemler de gelir mi? Gelir! Moraller bozuk haliyle. Restoranların hali ortada, iş yapamayan meslek gruplarının feryatları malum. o yüzden tek derdi eve tıkılmak zorunda olanlar, olayı fazla abartmasın. Şöyle yapalım bence… İnsanız ya; sosyalleşmek istedik, seyahat etmek istedik, dostlara/aileye karışmak istedik tamam ama boyumuzun ölçüsünü de aldık. Bu Covid’in hiç şakası yokmuş, anladık. O zaman oturacağız evimizde!! Bunu dert etmekten vazgeçeceğiz. Parasını kazanamayan insanlar varken, bununla ilgili söylenmeyi ayıp sayacağız. İstanbul’u Türkiye’nin vuhan’ı olarak ilan eden Prof. dr. Mehmet Ceyhan’ın dediklerini kulağımıza bir güzel küpe yapacağız. “İstanbul’da sokağa çıktığında, virüsü kapmama şansınız çok düşük” dedi ya, işte buna göre yaşayacağız. Yazı rahat geçirmek istiyorsak dişimizi sıkacağız. Ha gayret ve bi’ zahmet!

Ve hemen bir itiraf... ‘Evde oturalım’ diyorum ama bu ara epey seyahat ettim. Kerem Bürsin’in kafelerde maskesini indirip yiyen içen kesime hakaret ettiği kadar olmasa da, bana da kızanlar var bu yüzden. Sosyal medyada söylenen söylenene... o yüzden buraya yazayım: Kişisel olarak önlemlerimi alarak, ‘İstanbul’da kalmaktan iyidir’ diyerek, kendimce en korunaklı yerlere gidiyorum.

Hafta sonu Mısır Sharm el Sheik’teydim. Kimsenin kimseyle yan yana gelmeyeceği kadar geniş ve izole bir alanda, insanlara karışmadan 3-5 gün geçirdim. Üstelik Mısır’a PCR testi olmadan giremiyorsunuz! Yani koca bir uçak, testi negatif çıkan yolcularla dolu. dönerken de keza test şart. İstanbul’da olmak, markete gitmek, taksi ya da metroya binmek (ki sık kullanıyorum) ya da gelen bir kargoyla CovId olma olasılığım daha yüksek. olaya bir de böyle bakalım. Bilinçli ve gayet özenliyim anlayacağınız, panik yok.

Mısır’ın ünlü tatil beldesi Sharm El Sheyk’e niye gittim? Sıcak mevsim avantajı ve güvenilir olması yüzünden. PCR testini şart koşan ilk ülkelerden ve işi sıkı tutuyorlar. 17 yaş altı ve 45 yaş üstü insanlar Mısır’a vizesiz (kapıda vize) giriyor. Aradaki yaşlara giriş yok. Mantıklı bir nedeni de yok, tamamen politik! Bu arada havalimanına girip çıkmak sabır gerektiren bir aşama.

Eğer kalacağınız otelin ekibi size yardımcı olmazsa, epey zorlanırsınız. Biz Rixos otellerinin misafirperverliği sayesinde yara almadan bu aşamaları geçtik. Öte yandan Sharm El Sheyk’te hiç Türk turist yok. “Bir siz varsınız” dedi Rixos Seagate Hotel’in genel müdürü Erkan Yıldırım, güldük. “Burayı ilgi odağı yapan nedir?” dedim Yıldırım’a; anlattı: “Sürdürebilir turizm lokasyonu olması.

Türkiye’den ucuz olması. Four Seasons, Hilton, Mariott gibi uluslararası otel zincirlerinin bulunması. Antalya’da bu yok maalesef. dünyanın en iyi dalma ve su sporları imkanı, çölde safari gibi aktiviteler cabası. otellerin yüzde 99’unda sistem ‘her şey dahil’. Altı tane de casino var.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Putin 'Beni niye sevmedin' diyen toksik sevgili gibi... 27 Şubat 2022 | 89 Okunma Namuslu görünmek kimlere kaldı? 20 Şubat 2022 | 150 Okunma 2. Yeditepe Bienali tarihi mahzende 17 Şubat 2022 | 145 Okunma Türkiye'nin en büyük buz pateni pisti açıldı 13 Şubat 2022 | 170 Okunma Hikikomori salgını var, cümleten geçmiş olsun... 10 Şubat 2022 | 135 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar