‘Bi’ kahve içelim’ diye bir laf vardı...

Londra virüs kısıtlamalarında yeni kararlar alırken… Bu yeni kararlar çerçevesinde ‘tatil’ bir seyahat gerekçesi kabul edilmezken, hatta 33 ülke kara listeye alınmışken… Ben de bir yandan Milliyet...

Londra virüs kısıtlamalarında yeni kararlar alırken… Bu yeni kararlar çerçevesinde ‘tatil’ bir seyahat gerekçesi kabul edilmezken, hatta 33 ülke kara listeye alınmışken… Ben de bir yandan Milliyet yazarı Mehmet Tez’in Londra maceralarını okuyorum. Kendisi bir süredir Londra’da yaşıyor ve oradaki pandemi ortamından bildiriyor. Geçenlerde şöyle yazmıştı: “İngiltere’de şu anda sadece temel ihtiyaçları sağlayan dükkanlar açık.

Gıda satan yerler ve kahve dükkanları... Tamam, gıda temel ihtiyaç da; kahve temel ihtiyaç mı?” Mesele kahve içip içmemekle ilgili değil, kafelere gidip kahve almakla ilgiliymiş. Kafelerde oturmak yasak ama insanlar kapıdan paket yiyecek, içecek, kahve alabiliyormuş. “Ve insanlar artık bu kahve kuyruklarında sosyalleşiyor” diyor Mehmet. Gerekçeler bizdekiyle aynı.

Evde üç öğün yemek pişirmek, çamaşırların bulaşıkların sık sık birikmesi, çocukların bütün gün evde olması, üstüne üstlük bu hengamede evden çalışmak derken bu garibim ebeveynler ne yapsın? Tabii ki kahve almaya gidiyorlar! Üstelik hastalığın en çok bulaştığı yerler bu kahve kuyruklarıymış. Ama insanlar salmış artık. Evet ilk dalgada, kimsenin kahve düşünecek hali yoktu.

Tuvalet kağıdı ve ekmek için kavga veriyorduk ama şimdi hiçbirimiz oralarda değiliz. Artık normalleşmeye, sosyalleşmeye ihtiyacımız var. ‘Bi’ kahve içelim’ geyiği vardı mesela, çok özledik hepimiz. O yüzden “Ölüm sayıları her gün artsa da insanlar sokaklarda” diyor Mehmet.

Çünkü ilk dalgada kendimizi korumaya aldığımız bir sürü şey sürdürülebilir olmaktan çıktı. Elbette hepimiz gerekli önlemlerin alınmasını, yapılması gerekenlerin yapılmasını istiyoruz ve yapıyoruz da elden geldiğince ama ne kadar dayanacağız? İşte oralar epey belirsiz.

Bu hal, sürdürülebilir olmaktan çıktı çünkü... Mesela metrodaki, toplu taşımadaki tıklım tıkış kareler. Yanlışlıkla başka ülkedeki metrolar paylaşılsa da, bizde de durum zaman zaman aynı. Belirli bir kesim işine gidip gelmek zorunda. Otobüse metroya binmeyecek de ne yapacaklar? Belki akşam yasak saatine denk gelmemek için uğraşıyor insanlar, belki başka çözüm yok.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Putin 'Beni niye sevmedin' diyen toksik sevgili gibi... 27 Şubat 2022 | 89 Okunma Namuslu görünmek kimlere kaldı? 20 Şubat 2022 | 150 Okunma 2. Yeditepe Bienali tarihi mahzende 17 Şubat 2022 | 145 Okunma Türkiye'nin en büyük buz pateni pisti açıldı 13 Şubat 2022 | 170 Okunma Hikikomori salgını var, cümleten geçmiş olsun... 10 Şubat 2022 | 135 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar