Şeyh Sait isyanı ve devrim kanunu

“Bizi yanlış yola sevk eden habisler, bilirsiniz ki çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki...

“Bizi yanlış yola sevk eden habisler, bilirsiniz ki çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir. (Atatürk, 1923)

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Edirne’de yaptığı konuşmanın sonunda, “Türkiye’yi artık bu yaşam tarzından, laiklik istismarından kurtarmanın zamanı geldi” dedi. İyi de bugün Türkiye’nin sorunu “laiklik istismarı”ndan çok “din istismarı” değil midir?

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk ve dava arkadaşları, aklı ve bilimi esas alan, çağdaş hukukun egemen olduğu, düşünce ve vicdan özgürlüğüne saygılı uygar bir düzen için “laikliğe” ihtiyaç duymuşlardı. Bunun için her şeyden önce “din istismarı”yla ve “irtica”yla mücadele etmişlerdi.

Mesela bir devrim kanununa göre “din istismarı” ile “dini siyasete alet etmek” vatana ihanet suçuydu.

TBMM, bundan tam 94 yıl önce bugün, 25 Şubat 1925’te, “dinin siyasete alet edilmesinin vatana ihanet suçu olduğunu” kabul etmişti.

ŞEYH SAİT İSYANI

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Atatürk’ün vizyonu” Laik Cumhuriyet 31 Ekim 2022 | 309 Okunma Türkiye’nin akıl çağı 24 Ekim 2022 | 192 Okunma Nutuk 95 yaşında 17 Ekim 2022 | 251 Okunma 100. yılında Mudanya Ateşkes Antlaşması “Atatürk, Emperyalizmi Çaresiz Bıraktı” 10 Ekim 2022 | 211 Okunma Abdülhamit’ten Vahdettin’e “Geçmişi Yeniden İnşa Etmek” 03 Ekim 2022 | 593 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar