Süleyman Bey lafta kalmasın kırın bacaklarını...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu son günlerde oldukça tartışılan bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu ile girdiği sen bittin polemiği hayli gündemde yer tuttu. Halen tartışılmaya devam ediyor. Bu...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu son günlerde oldukça tartışılan bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu ile girdiği sen bittin polemiği hayli gündemde yer tuttu. Halen tartışılmaya devam ediyor. Bu konudaki görüşlerine katılırsınız ya da katılmazsınız nihayetinde siyasi tartışmadır. Ancak önceki gün yaptığı açıklamaları ben daha önemsiyorum.

Bakanın uyuşturucu satıcılarının bacaklarını kırın cümlesi gündeme oturdu. Umarım bu cümlenin içi doldurulur. Gündemi değiştirmek, gündeme gelmek için söylenmiş cümleler olmaktan öteye gider. Umarım siyasi popülizm için söylenmemiştir. Artık son dönemde ne kadar değer varsa siyasi pragmatizme kurban gidiyor. Öte yandan bu cümlelerin altına imza mı atarım. Yeter ki samimi mücadele edilsin. Sadece bacak kırmak yetmez. İdam edilmeleri gerekir. Peki Soylu uyuşturucu ile mücadele toplantısında neler söylemiş? İşte açıklamaları:

 “81 ilimizde 7 kez okul çevrelerinde huzur uygulamaları yaptık. Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir. Benim ülkemin gencinin canına mal olacak bir kişiye gereğini yerine getirme görevidir. Suçunu bana atsın. Bunun suçu neyse, 5 yıl içeride yatmaksa yatarız, 10 yıl içeride yatmaksa yatarız, 20 yıl içeride yatmaksa yatarız. Çok net söylüyoruz. Bu 2018 yılında bunların kafasına çökeceğiz ve milletimizi bu illetten kurtaracağız. Ben bir buçuk yıldır bu talimatı veriyorum arkadaşlara. Bulduğunuz zaman gereğini yerine getirin.”

Bu cümlelerin altına imza atmayacak bir tek vatan evladı tanımıyorum. Bakmayın siz onların afilli laflar etmesine, hak hukuk guguk demelerine. Benim umurumda değil. İlk okula giden yavrularımızı zehirleyen uyuşturucu satıcılarına idam getirilmelidir. Aileleri yıkan, ocakları söndüren kendi annesi ve babasını bile öldüren bu adamlara merhamet etmek merhamet kavramına ihanettir.

Uyuşturucu bağımlısı olmuş bir genç evden para çalıyor, annesinin yüzüğünü çalıyor, kardeşinin cebindeki harçlığı çalıyor. Bu çocukları bu hale getirenlere acımak öyle mi? Hukuk devleti, insan hakları, batı ne der tartışmaları bunların hepsi hikaye. Kur’an Kursunda bir çocuk başını örttü diye kıyameti koparan medya ve sosyal medya unsurları neden uyuşturucu konusunda gündem oluşturmazlar. Her gün diyanete saldıranlar, sapık hoca haberini yapanlar neden uyuşturucu baronları ile ilgili haber yapmazlar. Neden gündeme getirmezler. Dert başka azizim dert başka. Yılmak yok! Bu ülkeyi zehirlemenize müsaade etmeyeceğiz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İran Elçisi tiyatro eleştirilerine ne diyor? 18 Nisan 2024 | 606 Okunma Sultanahmet’te gazeteciler için nöbette neler oldu? 16 Nisan 2024 | 152 Okunma Kılıçdaroğlu doğru söylüyor 14 Nisan 2024 | 752 Okunma Hamas terör örgütü diyen CHP değil mi? 09 Nisan 2024 | 206 Okunma Yeniden Refah Partisi kaybettirdi…! 07 Nisan 2024 | 667 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar