Gümrükte gündem

Son yedi yılda düzenli olarak yaptığımız Gümrükte Gündem seminerinin yedincisini 29 Kasım tarihinde gerçekleştirdik. Geniş katılımın olduğu seminerde, hem teknik konular konuşuldu hem de filli uygulamalar...

Son yedi yılda düzenli olarak yaptığımız Gümrükte Gündem seminerinin yedincisini 29 Kasım tarihinde gerçekleştirdik. Geniş katılımın olduğu seminerde, hem teknik konular konuşuldu hem de filli uygulamalar paylaşıldı. Özellikle iyi örnek ve uygulamaların paylaşımı, teknik konuların sahadaki karşılığının görülmesi anlamında önemli oldu.

Teknik bölümün ana başlıkları; son dönemde popüler olan gümrükteki dijital uygulamalar, ihracat kontrolleri ve Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) mevzuatındaki son değişiklikler oldu. Aslında gümrük ile ilgili hangi konuyu konuşsak yolun sonu YYS’ye çıkıyor. Çünkü birçok yenilik ve değişimin arkasında YYS’den beklentiler veya YYS’den daha fazla avantaj elde etme isteği yatıyor. Gümrük 4.0 diye adlandırdığımız gümrük uygulamalarındaki robotics, dijitalleşme gibi araçlar YYS ile birlikte değişen gümrük iş yapma modeline hizmet ediyor.

Endüstri 4.0 gibi gümrük dünyasında YYS ile birlikte yaşanan gümrük 4.0 değişimi konuşulurken öne çıkan diğer konu ise son dönemde ciddi artış gösteren korumacılık uygulamaları oldu. Bunu gözden kaçırmamak adına bu alandaki gelişme ve sorunlara bir kez daha değinilmeli.

İlave gümrük vergisi (İGV) uygulamalarına, ilk olarak 2011 yılında yerel üreticileri koruma adına tekstil sektörü ile başladığında bu kadar yaygınlaşacağı tahmin edilemiyordu. İlk olarak bazı hazır giyim ürünlerine İGV için geçici teminat uygulaması ile başlandı. Ama şimdi bakıldığında 21 ayrı Bakanlar Kurulu Kararı ile birçok ürüne İGV uygulanıyor. Bu uygulama ile getirilen vergilerin normal gümrük vergisi oranının 3 veya 4 katı olması nedeniyle ithalatçılar arasında en önemli konu İGV oluyor.

Vergi oranlarının yüksek olması dışında diğer tartışılan konu ise İGV uygulamasına yönelik. İGV, Avrupa Birliği (AB) ülke menşeli ürünlerden tahsil edilmiyor. STA’lar menşei esaslı bir anlaşma olduğu için menşei tevsikinde bir problem yok. AB ile olan gümrük birliğimiz serbest dolaşım esasına dayanıyor ve bu kapsamda olan bir ürün (sanayi ve işlenmiş tarım ürünü) A.TR Dolaşım Belgesi ile ithal ediliyor ise herhangi bir gümrük vergisinin ödenmemesi gerekiyor. Ancak İGV uygulamasına göre A.TR Dolaşım Belgesi ile eşyanın ithal ediliyor olması tek başına yetmiyor ayrıca AB menşeli olması da şart. Fakat düzenlemede bu menşei ispatının nasıl yapılacağına dair açıklama yer almıyor. Bu boşluk nedeniyle gümrükler de farklı uygulamalar ile karşılaşılıyor. Farklı uygulamalar nedeniyle mağduriyet yaratmama adına menşei ispatının hangi belge ya da beyan ile yapılacağı bir an önce düzenlenmeli.

Diğer konu AB tarafı ile ilgili. A.TR Dolaşım Belgesi ile ithal edilen bir ürüne İGV adı altında bir gümrük vergisi alınmasına itiraz ediliyor. Gümrük Birliği güncellenmesi gerçekleşir ve AB ile aramızda tahkim uygulamaya konursa AB tarafından ilk gündeme gelecek konunun bu olacağını tahmin etmek çok zor değil.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ticaret savaşları bir fırsat olabilir 27 Eylül 2018 | 266 Okunma İhracat bedellerinin yurda getirilme zorunluluğu geçici olarak yeniden başlıyor 05 Eylül 2018 | 188 Okunma Yapılandırmada sona gelirken bazı uyarılar 07 Ağustos 2018 | 125 Okunma Ticaret Bakanlığı 19 Temmuz 2018 | 99 Okunma Ticaret savaşına hazırlanıyoruz 12 Haziran 2018 | 159 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar