Kriminal şovlardan kıssadan hisse çıkar mı!

İzdivaç formatını bugünlere taşıyan isim olarak kabul gören Esra Erol’un yeni sezonda ne yapacağı meral ediliyordu. Yeni format sosyal sorumluluk projesi kapsamında ihtiyacı olanlara yardım elinin uzatılacağı...

İzdivaç formatını bugünlere taşıyan isim olarak kabul gören Esra Erol’un yeni sezonda ne yapacağı meral ediliyordu. Yeni format sosyal sorumluluk projesi kapsamında ihtiyacı olanlara yardım elinin uzatılacağı şeklinde açıklanınca, Seda Sayan ve Uğur Aslan suçluların peşine düşeceklerini, cinayetleri çözüp kayıpları bulacaklarını çektikleri tanıtım filmiyle ilan ettiler.  Esra Erol yayına başladığında görüldü ki, stüdyo izdivaç zamanındaki formunu korumakla kalmamış, eski damat ve gelin adayları locada ya da seyirci sıralarındaki yerini yorumcu olarak almıştı. Caner Berke ayrılığının bilinmeyenleri, Ebru Mehmet aşkında neler oluyor anonslarından sonra, seyirci olmadığında evlilikleri ya da nişanlılıkları sekteye uğrayan çiftlerin ayrılık hikayeleriyle seyirci oyalama taktiğine başvurulacağı anlaşıldı.

Seda Sayan rakibinden geri kalır mı, seri katil aramızda dolaşıyor, Vatan Şaşmaz cinayeti aydınlanıyor spotlarının arasına, programımızda büyük aşkla evlenen Emrah Başak ayrılığında neler oluyor, Emrah dört aylık kızını görebilecek mi diyerek eski damat adayının özel hayatını kameralar önünde ifşa etmeye devam etti. Kameralar önünde ilişki yaşamak, kameralar önünde ayrılmak da bir tür bağımlılık hali. 

İzdivaç programlarının kurgu olduğunu iddia ettiğimde yıl 2009 idi, görücü usulü bahane kurgu şahane başlıklı yazı ile. Kurgu olduğu bilinciyle seyredildiğinde zararı asgariye indirmek mümkündü. Aile hayatına zarar veriyor iddialı bir yorumdu. Nitekim izdivaç realitilerinin yerine gelen kriminal şovların zararı ilkiyle kıyaslanamayacak kadar büyük.

Sabahtan akşama kadar her saat diliminde birden fazla suç realitisi var ekranda. Yeni bir cinayet işlendiğinde birden fazla programın olayı sahiplenerek, en canlı en doğru haber bizde yarışı bilgi kirliliğine sebep veriyor. Cinayet mi intihar mı olduğu bilinmeyen, kesinleşmiş Adli Tıp raporu çıkmayan vakalar ise günlerce ekranda konuşulduğunda;  aile fertleri arasında suçlamalar eşliğinde kapanmaz yaralar açılıyor, aile ilişkileri zarar görüyor. Nihai raporu bekleyen emniyet güçleri işini yapmıyormuş hissi veriyor. Adli Tıp raporu beklenen ya da maddi delile ulaşmak için çabalayan emniyet teşkilatına vakalarla yeterince ilgilenmiyor yaftası yapıştırılıyor. Her gün stüdyo mahkemelerinde ağırlanan, katile ulaşmak uğruna sadece kendisinin değil, akrabalarının komşularının özel hayatının ifşa edilmesini vakayla ilgilenmek olarak algılayanlar, görevli polisin savcının gelişme olduğunda biz sizi haberdar ederiz demesini ilgisizlik olarak yorumluyor.

11,5 yıl sonra aydınlanan Büşra Kübra cinayetinde; Serap Paköz biz dosyayı programda tekrar açmasaydık katiller rahat rahat hayatına devam edecekti diyerek emniyet teşkilatını zan altında bıraktığının farkında mı acaba? Operasyonu yapan ekipleri seyircilere alkışlatmak maalesef verilen hasarı telafi etmeye yetmiyor.  İşin ilginci vakayı aydınlatan yeni bir delil, yeni bir gelişme değildi. DNA raporunun Adli Tıp uzmanı profesör tarafından yeniden değerlendirilmesi ve yorumlanması idi. 11,5 yıl önce eksik bir değerlendirme ve yorumlama yapıldığı için katile ulaşılamamıştı.

Kıssadan hisse; DNA raporlarının farklı uzmanlar tarafından değerlendirilmesi ve yorumlanması faili meçhul dosyaların çözümü için bir adım olabilir mi?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Başkasının ölümü 11 Ocak 2018 | 270 Okunma Geleceğe ne kadar hazırız? 07 Ocak 2018 | 106 Okunma Zihin körleşmesi 21 Aralık 2017 | 190 Okunma Diziler yerli mi? Tartışılır ama yersiz uzun! 17 Aralık 2017 | 180 Okunma Hikâye açığı 14 Aralık 2017 | 163 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar