Ukrayna krizi sürerken-Ankara ile AB arasında bu kez ‘stratejik pusula’ tartışması

Hürriyet Gazetesi Yazarı Sedat Ergin'in bugünkü (29.03.2022)''Ukrayna krizi sürerken-Ankara ile AB arasında bu kez ‘stratejik pusula’ tartışması'' başlıklı yazısı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinin hem ABD hem de AB cephelerinde olumlu bir çerçevede yeniden formatlanabileceği yolunda güçlü beklentilere yol açtı.

Gelgelelim, geçen hafta yaşanan bir “stratejik pusula” tartışması, bu beklentilerin ABD gibi AB cephesinde de pek kolay bir zeminde yürümeyeceğini daha şimdiden gösteriyor.

Ukrayna savaşıyla birlikte birçok AB ülkesi liderinden kısa bir zaman süresi içinde Ankara’ya gerçekleşen ziyaret trafiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı NATO zirvesindeki yüklü ikili görüşme programı ve sürekli yürümekte olan telefon diplomasisinin gösterdiği önemli bir hareketlilik söz konusu.

Bütün bu yoğunluk, savaşın bir sonucu olarak Türkiye’nin profilinin yükseldiğine, krizin aşılmasında Türkiye’nin oynayabileceği rolün önemsendiğine, aynı zamanda AB ülkelerinde Türkiye ile ilişkileri güçlendirme niyetlerinin belirdiğine işaret ediyor.

Bu trafiğe paralel bir zeminde Ankara da AB ile ilişkilerinin canlandırılması beklentisini her vesileyle masaya koyuyor.

İşte bütün bu iyimser beklentiler ortalığa yayılırken AB’nin uzun bir zamandır merakla beklenen “Stratejik Pusula” belgesi sıkıntılı bir durum yarattı.

JEOPOLİTİK AVRUPA’NIN GECİKMİŞ DOĞUMU

Aslında AB’nin önümüzdeki dönemde güvenlik alanında nasıl bir kimlik kazanacağı, kendi bünyesinde nasıl bir kurumsal düzenlemeye gideceği sorularını değerlendiren bu çalışması, Ukrayna krizinden çok önce bir dizi faktörün tetiklemesiyle başlatılmıştı. AB içindeki bazı aktörlerin “Stratejik Özerklik” arayışları da bu bağlamda önemli bir faktördü.

Bu stratejik belgeye nihai halinin verilmesi için Ukrayna’daki savaşın doğurduğu belirsizlik ortamının aşılıp krizin nasıl sonuçlanacağının beklenmesi, muhtemelen daha isabetli olurdu. AB’nin burada aceleci davrandığı söylenebilir.

Her halükârda Rusya’nın Ukrayna’yı istila etmesinin güvenlik alanında yol açtığı kaygılar ve önlem arayışı AB’nin stratejik çalışmasına dönük ilgiyi artırdı. Bu arada söz konusu çalışmadan sorumlu olan AB’nin Güvenlik ve Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı İspanyol Sosyalisti Josep Borrell’in krizin hemen ertesinde yaptığı çıkışlar da bu beklentileri yükseltti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart yerel seçimi analizi (9) Bursa’da alınan sonucun ilk işareti 2019’da gelmişti 27 Nisan 2024 | 270 Okunma 31 Mart yerel seçim analizi (8) Seçim sonuçlarının İYİ Parti cephesindeki muhasebesi 25 Nisan 2024 | 373 Okunma 31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (7)... CHP’nin Ege’deki rüzgârı İzmir’de hız kesince 24 Nisan 2024 | 465 Okunma Yerel seçim analizi (6) DEM Parti’nin İstanbul’da yaşadığı sert düşüşün arkasındaki dinamikler 23 Nisan 2024 | 351 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.140 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar