Terör propagandası ile ifade özgürlüğü arasındaki sınır nereden geçer?

Dünkü yazımız Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ‘hak ihlali’ kararı sonrasında, birinci derece mahkemelerin 2016 başında güneydoğudaki olaylarla ilgili “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalayan akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla açılan davalarda vermekte oldukları beraat kararlarını konu alıyordu

AYM’nin bu kararı, ‘terör propagandası’ suçlamaları karşısında Türkiye’de ifade özgürlüğünün sınırlarını özgürlükçü bir anlayışla kuvvetli bir şekilde tanımlamış olması bakımından büyük önem taşıyor.

*

Yüksek mahkeme, aslında bu yöndeki içtihadını 9 Mayıs 2019 tarihli ‘Ayşe Çelik Kararı’yla önemli ölçüde ortaya koymuştu. Hatırlayalım, Beyazıt Öztürk’ün ünlü ‘Beyaz Show’ programına 8 Ocak 2016 akşamı Diyarbakır’dan canlı yayında bağlanan öğretmen Ayşe Çelik, Türkiye’nin doğusunda, güneydoğusunda meydana gelen çatışmaları gündeme getirerek, bu olaylara sessiz kalınmamasını istemiş “İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” diye konuşmuştu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart yerel seçim analizi (8) Seçim sonuçlarının İYİ Parti cephesindeki muhasebesi 25 Nisan 2024 | 133 Okunma 31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (7)... CHP’nin Ege’deki rüzgârı İzmir’de hız kesince 24 Nisan 2024 | 456 Okunma Yerel seçim analizi (6) DEM Parti’nin İstanbul’da yaşadığı sert düşüşün arkasındaki dinamikler 23 Nisan 2024 | 346 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.135 Okunma 31 MART YEREL SEÇİMİ ANALİZİ (4) Katılım oranı düşüklüğünün gerisindeki dikkat çekici yönelişler 17 Nisan 2024 | 737 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar