Rahip Brunson krizinin bıraktığı izler

Rahip Andrew Brunson hadisesi, geride bırakmaya hazırlandığımız 2018 yılında Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri tarihinin en büyük krizlerinden birinin içine soktu. İki ülke liderlerinin birbirlerine...

Rahip Andrew Brunson hadisesi, geride bırakmaya hazırlandığımız 2018 yılında Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri tarihinin en büyük krizlerinden birinin içine soktu. İki ülke liderlerinin birbirlerine oldukça sert sözlerle çıkıştıkları, restleşmelerin yaşandığı, bakanlara yaptırım kararlarının alındığı benzeri pek görülmemiş bir çatışma yaşandı Ankara ile Washington arasında.

Hasar yalnızca ikili ilişkilerle sınırlı kalmadı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçen yaz Brunson tahliye edilmediği gerekçesiyle doğrudan Türk ekonomisini hedef alan cezalandırma amaçlı yaptırımlara yönelmesi, yapısal nedenlerle zaten önemli bir kırılganlık taşıyan Türk ekonomisini de sert bir şekilde vurdu.

Yıla 3.79 TL’den başlayan dolar kuru Brunson’ın tahliye talebinin duruşmada reddedildiği 18 Temmuz’da 4.79’a çıktı. ABD Hazinesi’nin iki bakan hakkındaki önlemleri duyurduğu 1 Ağustos günü 5 TL eşiğini geçti. Trump’ın açıkladığı ikinci aşama yaptırımlar içinde Türkiye’den çelik ve alüminyum ithalatına gümrük vergisini arttırma kararının uygulamaya girdiği 13 Ağustos tarihinde, dolar kuru tarihin en yüksek noktası olan 7.21 TL’yi gördü.

Kurun bu şekilde tırmanması Türk ekonomisi üzerinde sarsıcı bir etki yarattı. Özellikle dövizle borçlanmış olan ya da ithalata dayalı çalışan şirketlerin bilançolarının bozulmasından konkordato ilanlarının artışına kadar zincirleme yaşanan bir dizi olumsuzluğa hep birlikte tanıklık ettik.

Brunson’ın 12 Ekim tarihinde mahkeme tarafından tahliye edilmesiyle birlikte ABD ile ilişkilerde bir normalleşmeye girilirken, ekonomik göstergelerde de bir düzelme yönelişi başladı. Ancak bu krizin yol açtığı tahribatın izlerinin silinmesinin zannedildiği kadar kolay olmayacağı hususunda genel bir görüş birliği var. Dün dolar kuru 5.23’ler seviyesinde kapandı.

Peki ABD ile yaşanan bu çatışmayı Türk kamuoyu nasıl algıladı? Kamuoyu, Brunson hakkındaki yargı sürecini nasıl değerlendiriyor? Metropoll araştırma şirketinin geçen ekim ayının üçüncü haftasında yürüttüğü saha çalışması sırasında Brunson konusunda yaptığı ölçümler, bu büyük krizin kamuoyunda bıraktığı tortuyu anlamak bakımından ilginç tespitler içeriyor.

Öncelikle, halkın yüzde 32.1’nin Brunson konusundaki gelişmeleri izlemediğini, izleyenlerin oranının yüzde 67.9 düzeyinde çıktığını belirtelim. Dosyayla ilgili detaylı sorular konudan haberdar olanlara yöneltilmiş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.056 Okunma 31 MART YEREL SEÇİMİ ANALİZİ (4) Katılım oranı düşüklüğünün gerisindeki dikkat çekici yönelişler 17 Nisan 2024 | 734 Okunma 31 Mart yerel seçimi analizi (3) İl genel meclisleri ile merkez ilçe belediyeleri arasındaki güç dengesine bakınca... 13 Nisan 2024 | 593 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (2) 51 ilde ‘il genel meclisi’ sonuçlarında tablo büyükşehirlerden biraz farklı 12 Nisan 2024 | 447 Okunma 31 Mart seçimleri analizi (1) CHP VE AK Parti’nin gerçek oy miktarlarını nasıl okumalıyız 11 Nisan 2024 | 650 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar