Menderes’in asılmasının yol açtığı tarihsel kırılma

“EĞER varit ise ordu adına Milli Birlik Komitesi’nin idam kararının tasdikine icbar edilmesi (zorlama yapılması) haksız ve kanunsuzdur. Ordu adının böyle bir mevzuda kullanılması, Türk ordusunun ebedi şerefine...

“EĞER varit ise ordu adına Milli Birlik Komitesi’nin idam kararının tasdikine icbar edilmesi (zorlama yapılması) haksız ve kanunsuzdur. Ordu adının böyle bir mevzuda kullanılması, Türk ordusunun ebedi şerefine karşı saygı duygusu ile telif olunamaz” diye konuya giriyor İsmet İnönü, Milli Birlik Komitesi Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel’e gönderdiği mektupta.

İnönü’nün mektubu 13 Mayıs 1961 tarihini taşıyor. Yassıada’daki mahkemenin Adnan Menderes hakkında verdiği idam kararının infaz edilmesinden dört gün öncesi...

İnönü, Menderes’in asılması halinde bunun ordu ile toplumun geniş bir kesimi arasında yol açacağı kırılmayı, bırakacağı kalıcı hasarı bütün boyutlarıyla sezmiştir. Şöyle devam ediyor mektubunda: “Ordu tesiriyle bir infaz muamelesi millette orduya karşı deva bulmaz bir kırgınlık yaratacaktır. Millet ile ordu arasında girecek böyle bir hatıranın tepkisini düşünmek insana dehşet veriyor.”

İsmet İnönünün bu girişimi hiçbir sonuç getirmeyecektir. Milli Birlik Komitesi (MBK) içinde çoğunluk -Orgeneral Gürsel başta olmak üzere- idama karşı durmakla birlikte, kurul içindeki bir kanadın ordudan gelen baskıların etkisiyle son anda saf değiştirmesiyle, karar infaz yönünde değişecek ve Menderes 17 Mayıs günü asılacaktır.

Başbakan Yassıada’da hücrede ölümü beklerken, eşi Berin Menderes, infazdan tam bir gün önce 16 Mayıs’ta küçük oğlu Aydın Menderes’i de yanına alarak, yardımını istemek üzere -son çare- İsmet İnönü’yü ziyarete gider. Aydın Menderes, o görüşmeyi yıllar sonra gazeteci Altan Öymen’e şöyle aktaracaktı: İsmet Paşa’nın yüzünde derin bir teessür gördüm. Göz pınarları doluydu diyebilirim. Çıldırmış vaziyetteler. Söz dinlemiyorlar. Her şeyi yapmaya çalıştım’ dedi...”

*

Yukarıdaki alıntıları Altan Öymen’in yeni yayımlanan “Umutlar ve İdamlar, 1960-1961” başlıklı son kitabından aktarıyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.103 Okunma 31 MART YEREL SEÇİMİ ANALİZİ (4) Katılım oranı düşüklüğünün gerisindeki dikkat çekici yönelişler 17 Nisan 2024 | 734 Okunma 31 Mart yerel seçimi analizi (3) İl genel meclisleri ile merkez ilçe belediyeleri arasındaki güç dengesine bakınca... 13 Nisan 2024 | 593 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (2) 51 ilde ‘il genel meclisi’ sonuçlarında tablo büyükşehirlerden biraz farklı 12 Nisan 2024 | 447 Okunma 31 Mart seçimleri analizi (1) CHP VE AK Parti’nin gerçek oy miktarlarını nasıl okumalıyız 11 Nisan 2024 | 651 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar