Dünya 3 Kasım’da hangi eşikten döndü?

Yaşanan hadisenin önemi, yalnızca ABD değil, aslında bütün dünyanın geçen 3 Kasım’da yapılan başkanlık seçimde bir uçurumun kenarından dönmüş olduğunu göstermesidir.

Başkanlık koltuğunda oturduğu dört yıl boyunca yalnızca Amerikalılar değil, bütün dünya kendisini çok yakından tanıdı. İzlediği politikaları bir tarafa koyalım, hacim ölçülerini zorlayan bir ego, ABD’deki uzmanların “narsisistik kişilik bozukluğu” olarak adlandırdıkları bir karakter bütün çıplaklığıyla ortalığa döküldü bu dört yıl zarfında.

Bir kere dürtüleriyle hareket eden biriydi. Dürtüleri onu nereye sürüklerse oraya gidiyordu. Dengeli biri değildi. Böyle olmak, görünmek gibi bir derdi de yoktu zaten. Ayrıca, kendisini olgulara, gerçeklere bağlı hissetmek gibi bir taahhütten de yoksundu. Örneğin, kolaylıkla yalan söyleyebiliyordu. Kendisine muhalif gazeteler sıkça konuşmalarından sonra söylediği yalanların sayısına ilişkin istatistikler yayımlıyordu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Demokrasilerde asker-sivil ilişkilerinin sınırları nereden geçmeli? 14 Eylül 2024 | 89 Okunma BRICS tartışmasında rakamları da masaya koymak gerekiyor 13 Eylül 2024 | 383 Okunma Bu kez gündemimiz, BRICS değerleri ve kriterleri 12 Eylül 2024 | 270 Okunma Mısır’la yeni dönemde imkânlar, fırsatlar ve sınamalar bir arada... 11 Eylül 2024 | 537 Okunma Ecevit’in ‘Ayşe tatile çıkabilir’ mesajı Cenevre’de nasıl unutuldu? 24 Ağustos 2024 | 262 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar