ByLock meselesini doğru çerçeveye oturtmak

Yaptığım araştırmada karşıma çıkan tabloya bu mesajlarda dikkatime gelen sorunları da eklediğimde, meselenin bir hayli derin ve karmaşık bir nitelik kazanmış olduğu kanaatine varıyorum.

Şöyle ki: MİT ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun teknik incelemeleri sonucu haklarında hata yapıldığı kabul edilip ByLock listesinden çıkartılan kişilerin sayısı 11 bin 480. Bu durum yılbaşından hemen önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklanmıştı.

Ancak bu açıklama yalnızca, cemaatin geliştirdiği “Mor Beyin” platformu üzerinden yaptığı yönlendirme sonucu kendi iradeleri dışında ByLock sunucusu ile temas eden mağdurları kapsıyor. “Mor Beyin” alanındaki Freezy müzik aplikasyonuna girince ByLock’a yönlendirilenler gibi...

Bir de yine iradeleri dışında ama başka nedenlerden dolayı ByLock listesine dahil edilip FETÖ/PDY üyesi kabul edilenler var. Bunlar içinde bir grubu “Wi-Fi” mağdurları oluşturuyor. Buradaki sorun, ByLock kullanıcılarının mobil iletişim araçlarıyla ortak kullanım ağı Wi-Fi’ye bağlanmalarından kaynaklanıyor. Ortak ağdan ByLock sunucusuna girilmesi, o hattın kayıtlı gözüktüğü kişinin tasarrufu olarak görülüp, kendisinin şüpheli durumuna düşmesine yol açabiliyor.

Bunun gibi bir de “IP numarası çakışması” sorunu var. Buradaki sorun, cep telefonlarına internete bağlanmak için verilen IP (İnternet protokolu) numaralarının çoklu kullanımıyla ilgili. GSM operatörleri, aynı IP numarasını birden çok kullanıcıya tahsis edebiliyor. Bir ByLock kullanıcısının IP numarası başka bir kişinin IP numarasıyla örtüştüğünde problem doğuyor. O kişi ByLock kullanıcısı gibi algılanabiliyor. Bu sorun daha çok AVEA’dan kaynaklanıyor.

*