AB ile ilişkilerde beklenen canlanma adımı gelmedi

Hürriyet yazarı Sedat Ergin bu hafta 'AB ile ilişkilerde beklenen canlanma adımı gelmedi' başlıklı yazısını kaleme aldı.

GERİDE bırakmakta olduğumuz 2023 yılında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin en önemli konusu AB’nin İspanyol Dışişleri ve Güvenlik Temsilcisi Josep Borrell ile Avrupa Komisyonu’nun Macar Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi’nin bu ilişkilerin geleceği üzerinde hazırlayacakları rapordu.

Geçen mayıs ayındaki seçimlerin hemen ardından haziran ayı sonunda düzenlenen AB Zirvesi’nde alınan bir kararla, Borrell ve Varhelyi’ye, Türkiye ile ilişkilerin durumu hakkında “stratejik ve ileriye dönük bir yaklaşımla” bir rapor hazırlama görevi verilmişti.

Her yıl rutin bir şekilde hazırlanan kapsamlı “Ülke Raporu”ndan farklı olan bu çalışma ilişkilerin geleceğine dönük bir yol haritası işlevi görecekti. Türkiye ile AB arasında son yıllarda kilitlenmiş bir şekilde seyreden ilişkilere, belki en azından bir yön duygusu verilmesine vesile oluşturabilirdi bu rapor.

Bu görevlendirme yapılınca, yılın belli bir bölümü raporun beklenmesinden kaynaklanan bir hareketsizlikle geçti.

VE RAPOR AÇIKLANIYOR

Derken beklenen rapor geçen 29 Kasım’da açıklandı Borrell ve Varhelyi tarafından.

Tam 17 sayfa tutan metin, “AB ile Türkiye arasında her alanda güvene ve uzlaşı kültürüne dayalı bir ilişki geliştirmekte iki tarafın da çıkarı olduğunu” belirtiyor, “farklılıkları gidermek için köprü kurma çabalarının devam etmesi gerektiğini” vurguluyor.

Bu çerçevede bir dizi öneriye yer veriliyor. Bunlardan biri, iş insanları, öğrenciler ve AB’de aile fertleri bulunan Türk vatandaşlarına vize kolaylığı sağlanması yollarının araştırılması. Bir diğeri, Türkiye ile AB arasında Ortaklık Konseyi toplantılarının, keza yüksek seviyeli diyalog toplantılarının yeniden başlaması.

Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik taslak müzakere çerçevesi üzerinde görüşmelere devam edilmesi, Avrupa Yatırım Bankası’nın Türkiye’de tüm sektörlerde faaliyetlere yeniden başlaması, mülteci yardımının sürmesi öneriler arasında ilk planda göze çarpanlar.

Tabii her zamanki gibi insan hakları ve hukukun üstünlüğü başlıklarında Türkiye’den beklentiler bir kez daha altı çizilerek tekrarlanıyor.

FARKLI TEPKİLER

AB raporuna Türkiye cephesinde karışık tepkiler geldi. Bu raporun ilişkilerde bir niteliksel sıçrama önermediği hususunda büyük ölçüde herkes mutabık kaldı. Yetersiz bulanlar; önerilerin eski düşüncelerin, araçların tekrarından ileri gitmediğini düşünenler; yetersiz de olsa her şeye rağmen olumlu tarafından bakmak gerektiğini söyleyenler arasında gidip geldi bu tepkiler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart yerel seçimi analizi (9) Bursa’da alınan sonucun ilk işareti 2019’da gelmişti 27 Nisan 2024 | 363 Okunma 31 Mart yerel seçim analizi (8) Seçim sonuçlarının İYİ Parti cephesindeki muhasebesi 25 Nisan 2024 | 373 Okunma 31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (7)... CHP’nin Ege’deki rüzgârı İzmir’de hız kesince 24 Nisan 2024 | 470 Okunma Yerel seçim analizi (6) DEM Parti’nin İstanbul’da yaşadığı sert düşüşün arkasındaki dinamikler 23 Nisan 2024 | 351 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.141 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar