Seçimin dip dalgası MHP sürprizi çıktı

DÜN sonuçlanan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminin ortaya koyduğu ana yönelişleri başlıca şu hatlarda değerlendirebiliriz:Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sandıkta sağladığı...

DÜN sonuçlanan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminin ortaya koyduğu ana yönelişleri başlıca şu hatlarda değerlendirebiliriz:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sandıkta sağladığı başarı ile başkanlık sistemini tam anlamıyla hayata geçirerek, 2023 yılına uzanan bir perspektif içinde Türkiye’yi geniş yetkilerle yönetebilme imkânını ele geçirmiştir.

Cumhurbaşkanı yüzde 52 dolayında bir oya ulaşırken, AK Parti’nin oyundaki düşüşe dikkat çekmek gerekiyor. İktidar partisi, 1 Kasım 2015 seçiminde oyunu yüzde 49.5 puana çıkarmışken, bu kez yüzde 42.5 dolayında oy almıştır. Oran olarak baktığımızda, bu sonuç 7 Haziran 2015 seçiminde aldığı oyun biraz üzerindedir. Böylelikle, AK Parti TBMM’deki çoğunluk konumunu kaybetmiş olmaktadır. AK Parti, TBMM’deki yasama faaliyetlerinde muhakkak MHP’nin desteğini yanına almak zorundadır.

Bu durum, Türkiye’de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin etkisinin her bakımdan daha fazla hissedileceği bir dönemi başlatmaktadır. Aslında 2017 yılında referanduma giden süreçte MHP ile tesis edilen ittifakın Erdoğan açısından ne kadar stratejik bir değer taşıdığı dünkü seçimde anlaşılmış olmalıdır. MHP, ‘cumhur ittifakı’ çerçevesinde verdiği destek taahhüdünün arkasında durduğunu, dün Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesine yaptığı değerli katkıyla ortaya koymuştur.

Kabul edelim ki, bu seçimin en önemli sürprizi, yakın zamanda içinden ciddi bir muhalefet hareketinin kopmasına ve ayrıca hakkında yürütülen bütün spekülasyonlara rağmen, MHP’nin oran olarak oyunu önemli ölçüde muhafaza edebilmesidir. Bu yönüyle galiba bu seçimin çok konuşulan ‘dip dalga’sı, tökezleyeceği konusunda yürütülen bütün tahminlere karşılık MHP’nin gücünü koruması olmuştur.

‘Millet ittifakı’ adayı Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura bırakma hedefi tutmamıştır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti ile MHP arasında yakalanan sinerjinin bir benzerinin CHP ile İYİ Parti arasında aynı derecede gerçekleştiğini söyleyebilmek zordur. Her şeye rağmen, İnce, CHP’yi geleneksel olarak oturduğu yüzde 25 bandının üzerinde yüzde 30 oranına taşıyarak ve ayrıca kampanya sırasında estirdiği rüzgârla seçimin kazançlı çıkan aktörlerinden biri olmuştur. Yeni dönemde CHP’de İncenin sesinin daha kuvvetli duyulacağı bir döneme giriyoruz.

İYİ Parti, siyasetin yeni oyuncusu olmasına ve birçok bakımdan sınırlı imkânlarla faaliyet göstermesine karşılık katıldığı ilk seçimde yüzde 10 bandına çıkarak rüştünü ispat etmiş ve böylelikle kendisini siyasetin yeni oyuncusu olarak denkleme dahil etmiştir. Bu yönüyle Meral Akşener’in bu ilk seçiminde elde ettiği kazanımın değeri hafife alınamaz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kuzey Irak’ta çekilen fotoğraftaki üçlü görüntü neyin habercisi? 19 Mart 2024 | 1.469 Okunma Suriye’deki DEAŞ meselesinde yollar Esad’a mı çıkıyor? 15 Mart 2024 | 223 Okunma Amerika’da Suriye’den çekilme tartışması büyüyor 14 Mart 2024 | 592 Okunma ABD’nin PKK/YPG’ye desteği ve Suriye’deki DEAŞ’lı tutuklular meselesi 13 Mart 2024 | 611 Okunma Kalın ve Fidan’ın Washington çıkartması, ABD ile yeni bir dönemin habercisi mi 08 Mart 2024 | 642 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar