Ankara’da coşku, bizde hüzün vardı

Devlet kuruluşlarının tabelalarından “Türkiye Cumhuriyeti – T.C.” yazıları kaldırılırken, ilkokullarda okutulan “Andımız” birilerini memnun etmek adına okutulmamaya başlanırken, gazetemiz logosunun başına T.C koydu.

Yetmedi, “C” harfi hilal şekline getirildi, önüne yıldızımız yerleştirildi. Kırmızı zemin üzerinde Atatürk’le bayrağımız birbirine öyle bir yakıştı ki onlar logonun ayrılmazı oldular…

SÖZCÜ ile ilgili soruşturma açıldığında, amacın gazetemizi susturmak olduğunu biliyorduk. Bildiğimiz bir şey daha vardı: “SÖZCÜ susarsa Türkiye susar.” İşte, plan SÖZCÜ’yü susturmak, dolayısıyla konuşan, yazan ve ülke gerçeklerini dile getirenler üzerinde korku yaratmaktı. Etkisiz, korkak, ürkek bir basın isteniyordu.

BİLİRKİŞİ İLE BAŞLIYOR

Bunun için yapılması gereken kafalarına göre bir “Bilirkişi” bulmaktı. Özellikle 2007-2013 döneminde yargı, belli bir amacın aracı olarak kullanıldı. O dönemi yazılarıyla, konuşmalarıyla alkışlayanlar ve destekleyenler bugün farklı bir yüzle sahnede. Yapılan şuydu: 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Deprem bölgesindeki “Kayıp” seçmenlerden 22 bin 46’sı adına oy kullanıldı 09 Nisan 2024 | 341 Okunma Menzil’in oyu nereye gitti? 05 Nisan 2024 | 5.808 Okunma Memura, bayram öncesi maaş ödenecek mi? 03 Nisan 2024 | 1.144 Okunma Bu noktaya gelmek kolay olmadı 02 Nisan 2024 | 1.155 Okunma AA, 2 bin 500 kişiyle veri toplayacak 29 Mart 2024 | 224 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar