Kalkışmanın dış politikaya yansımaları (4)

15 Temmuz kalkışmasının Türkiye’nin dış ilişkilerine yansımalarının siyasi boyutu kadar, ekonomik yönü de büyük önem taşıyor. Genelde askeri darbeye sahne olan ülkeler uluslararası...

15 Temmuz kalkışmasının Türkiye’nin dış ilişkilerine yansımalarının siyasi boyutu kadar, ekonomik yönü de büyük önem taşıyor.

Genelde askeri darbeye sahne olan ülkeler uluslararası camianın merceği altına girerler. Bu ülkelerde olup bitenleri sadece hükümet yetkilileri ve diplomatlar değil, ekonomi ve finans çevreleri de dikkatle izlerler.


İş çevrelerinin bu konudaki hassasiyeti doğal karşılanır. Ülkelerin ekonomide birbirine bu kadar bağımlı oldukları bugünkü “globalleşmiş” dünyada böyle bir duyarlılığın gösterilmesini fazla yadırgamamalı...

Reyting tartışması

Türk ekonomisinin geliştiği ve kendisini küresel krizden uzak tutmaya çalıştığı bir sırada, 15 Temmuz darbesinin vuku bulması, gerçekten büyük bir talihsizlik.

Bu olay, siyasi alanda yakın veya uzak birçok ülkelerle ilişkilerimizde yarattığı sıkıntıların yanı sıra, ekonomide de yeni zorluklar doğuruyor.

Aslında darbe girişiminin başarısızlığa uğraması, rejimin ve hükümetin işbaşında kalması Türkiye’nin lehine kaydedilmesi gereken bir gelişmedir. Bunu birçok devlet başkanı ve yetkilisi açıkça beyan etti. Ama finans çevrelerinin Türkiye’deki bu gelişmelere bakışı daha karamsar ve negatif oldu.

Olaydan henüz 3 gün sonra bazı kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye’nin reytingini düşük gösterdi. Türk piyasaları badireyi az zararla atlatırken, dışarıda iş âlemine, yatırımcılara fazla güvenilmeyecek bir Türkiye imajı yansıtıldı...

Kızmakla kazanılmaz

Dış finans çevrelerinin ve kredi notu veren kurumların bu tavrını anlamakta zorluk çekebilir ve eleştirebilirsiniz. Ama açıkçası bu iş kızmakla, onları karşımıza almakla halledilmez.

Bu imajı düzeltmek ve güveni artırmak için, her şeyden önce darbe sonrası normalizasyonun her alanda hızla gerçekleştirilmesi gerek.

Türkiye hakkında yersiz kuşkular yayan reyting kuruluşlarına karşı yapılacak şey de, onları yok saymak yerine, etkin bir kamu diplomasisiyle dünyaya Türkiye’nin gerçek durumunu anlatmak, onları ikna etmeye çalışmaktır

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kötü gün dostları 27 Eylül 2021 | 134 Okunma Merkel’siz Almanya nasıl olacak? 25 Eylül 2021 | 204 Okunma Türkiye’nin BM atılımı 18 Eylül 2021 | 253 Okunma 11 Eylül dersleri! 11 Eylül 2021 | 284 Okunma Afganistan’da ‘yeni düzen’sizlik! 04 Eylül 2021 | 292 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar