Şu tableti yasaklasak da mı saklasak!

Sömestir tatili yaklaşırken, anne babaları tatil endişesi sardı. Çünkü tatillerde evdeki tablet savaşları kızışıyor. Okul zamanı uygulanan kurallar esnerken, ebeveynler gerim gerim geriliyor. Maalesef tablet ve...

Sömestir tatili yaklaşırken, anne babaları tatil endişesi sardı. Çünkü tatillerde evdeki tablet savaşları kızışıyor. Okul zamanı uygulanan kurallar esnerken, ebeveynler gerim gerim geriliyor.
Maalesef tablet ve diğer akıllı cihazlar, tatil dönemlerinde birçok evde mesai mefhumu gözetmeden çalışıyor.
Okul ve tatil zamanlarında uygulanan kurallar arasında elbette bir fark olabilir. Ama okullar tatile girince çocukların zıvanadan çıkması hoş bir durum değil.
Bu durum dört ay diyet yapıp on kilo veren bir kişinin, iki hafta çılgınlar gibi yiyerek verdiği bütün kiloları geri almasına benziyor.
O yüzden karne için geri sayımın başladığı bugünlerde çocuklarınızla oturup ekran mesai saatlerini düzenleyin.
Ve iki haftalık tatilin çocuğunuzun bütün dengesini altüst etmesine izin vermeyin!
 
          Tableti iyi emellere alet etmek
 
Tatilde tablet kullanım şartlarını karne notlarına göre düzenlemek de hiç iyi bir fikir değil. Çünkü çocuğunuzun notlarının, tatilde ekran karşısında geçireceği saatlerle hiçbir alakası yok!
Ödül ve ceza sisteminin çocuk eğitiminde bir yeri var elbette. Ama birçok anne baba bu sistemi yanlış uyguluyor.
Şöyle ki;
Çocukların tablete çok düşkün olduğunu fark edince, ödül ve ceza sistemimizin tam merkezine tableti yerleştiriyoruz.
Çocuk sınavdan yüksek puan alıyor, ödül olarak o gün tabletle oynama süresini iki katına çıkarıyoruz. Veya tam tersi, çocuk yatağını toplamıyor, üç gün tableti veya telefonu yasaklıyoruz.
Ama bu zihniyetle attığımız her adım, akıllı cihazları çocukların gözünde daha değerli bir hâle getiriyor. Çok ilgisi olmayan çocuklar bile, bizim yüzümüzden bir süre sonra tablet müptelası hâline geliyor.
Peki ne yapmak lazım?
Cevap oldukça basit. Ödül verirken de ceza verirken de konudan ayrılmamak lazım.
Yani ödül veya ceza gerektiren davranış hangi alandaysa, o alanda kalmak gerekir. Çünkü ceza olarak tarif ettiğimiz durum aslında yapılan yanlış bir davranış sonucunda bedel ödemektir.
Eğer çocuk, hatalarının bir bedeli olduğunu öğrenirse, daha dikkatli olacaktır. Ama yanlış yapılan konudan bağımsız bir şekilde cezalandırıldığını düşünürse, yanlış davranışlarına devam eder.
“Eğer yemeğini yemezsen tabletle oynayamazsın!” dediğiniz bir çocuk için yemek yememek artık bir seçenek hâline gelir. İçinden, “Bu akşam da tabet oynamayıveririm” diye düşünerek yemeğini de yemez.
Ve tabletin hayatın her alanında etkisi olan çok değerli bir şey olduğunu düşünür.
Bu durumda yapılması gereken şey, “Eğer yemeğini şimdi yemezsen, yatana kadar başka bir şey yiyemezsin” deyip sofradan kaldırmak olmalıdır. Gece boyunca aç gezen çocuk sonraki gün bunu hatırlayıp sofrada daha temkinli olacaktır.
Eğer çocuğunuz tablette sizin izin vermediğiniz bazı uygulamalar indirdiyse, tableti üç gün kullanamayacağını söyleyebilirsiniz. Bu gayet normal.
Ama sınıfta bir arkadaşına kötü davrandıysa, tablet yasaklanmaz. Çünkü iki konunun birbiriyle alakası yok.
Böyle yaparsanız davranışı değil, çocuğu cezalandırmış olursunuz.
Doğalgaz faturasını ödemeyen kişinin gazı kesilir. Trafik kurallarını üst üste ihlal eden kişinin de ehliyetine el konur.
Eğer içkili araba kullanan bir adamın doğalgazını keserseniz gayet saçma olur.
Ödül için de aynı durum geçerli. Karnesi çok iyi olan bir çocuğa hediye alınabilir. Ama ders başarısından dolayı çocuğa Telekom şirketleri gibi bedava tablet dakikası verilmez.
Bu davranış biçimi, çocuklarımızın tablet aşkını alevlendirmekten başka bir işe yaramaz.
 
          Ayna
 
Son olarak bir hatırlatma yapalım. Eğer siz ebeveyn olarak ekrana yapışık bir hâlde yaşıyorsanız, yukarıda yazılanların hiçbir önemi kalmıyor.
Sağ eliyle çocuğun başını okşayıp sol eliyle mail yazan babalar, çocuğu ödev yaparken şeker patlatan annelere sesleniyorum!
Eğer akşam yemeğinde salata tabağının yanında cep telefonunuz duruyorsa, araba sürerken mesaj atıyorsanız veya internet başındayken size okul maceralarını anlatan çocuğunuzu kovalıyorsanız yapacak pek bir şey yok.
Lütfen çocuğunuza kızmayın!
Onlar sadece dünyada en çok sevdikleri iki insanı taklit etmeye çalışıyorlar.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hayat bayram olsa! 13 Nisan 2024 | 29 Okunma Reklam aras 06 Nisan 2024 | 51 Okunma Leyla, Mecnun ve pozitivist paradigma 30 Mart 2024 | 54 Okunma Mal davar satp yurt dna gitmek 23 Mart 2024 | 90 Okunma Niyet ettim Allah rzas iin... 16 Mart 2024 | 62 Okunma
TÜM YAZILARI
TÜRKİYE GAZETESİ YAZARLARI
Yorumlar