Musakka destanı
İlk seçimi kazanmıştı. "Mazbatamı verin, kaybedecek bir dakikamız bile yok..." dedi. Allem ettiler kallem ettiler mazbatasını vermediler. Beyaz gömleğinin kollarını sıvadı, ikinci kez seçime girdi ve daha...
İlk seçimi kazanmıştı. "Mazbatamı verin, kaybedecek bir dakikamız bile yok..." dedi. Allem ettiler kallem ettiler mazbatasını vermediler. Beyaz gömleğinin kollarını sıvadı, ikinci kez seçime girdi ve daha farklı kazandı. Sarışın bir kurda benziyordu, bıraksalardı o hızla Paris seçimlerini bile kazanabilirdi.
Mart 2019 seçimlerinin ardından mazbatasını alır almaz İBB çay ocağına indi.
"Yemekte ne var?" diye sordu.
"Çalışanlara musakka, başkana antrikot..." dediler.
Kaşlarını çattı terini sildi, gözlerini ufka dikerek, "Ayırım olmaz" dedi, "Çalışanlar ne yiyorsa ben de onu yiyeceğim..."
Önüne musakka koydular. "Musakka nimet nimet" dedi ve yedi. Öyle böyle değil, bayağı yedi.
Çalışanlar musakka yedikçe zayıfladı, o yedikçe kilo almaya başladı.
Kolları sıvamıştı bir kere, ne yese yarayacaktı.
Beyaz gömleğinin düğmeleri göbeğini örtmekte zorlanmaya başlayınca kilo vermek için "temel atmama törenleri" düzenledi. (Hayır yani, başka ne olacaktı.)
Fakat göbeğini eritemedi, naçar Erzurum'a kayak yapmaya gitti. Kesmedi, Marmaris'te sörf yaptı. Olmadı, horon...