Bunu tutuklayın, onu sevin
Fakire "yandaş" diyenlerin çoğu ya CHP'den milletvekili oldu ya da olmak için matine-suare kapıları tırmaladı ama başaramadı.Şimdiye değin kimse için "Onu sevin" demedim. Bunlar, yolsuzluk iddialarını yan yana dizsek...
Fakire "yandaş" diyenlerin çoğu ya CHP'den milletvekili oldu ya da olmak için matine-suare kapıları tırmaladı ama başaramadı.
Şimdiye değin kimse için "Onu sevin" demedim. Bunlar, yolsuzluk iddialarını yan yana dizsek burdan Eyfel'e yol olacak adamlarını sevmekle kalmıyor, başta sanatçılar olmak üzere herkesi sevmeye icbar ediyorlar.
Aynı şekilde, hiçbir zaman hiçbir şekilde "Onu tutuklayın, buna mavi gökyüzünü dar edin" demek içimden bile geçmez, kadın ve çocuk cinayetlerinden başka.
Haliyle, sosyal medyadaki "Yakalayın… Tutuklayın…Kapıları tutun, kaçmasın…" yollu histeri nöbetlerinin bende hiçbir karşılığı yok. Elbette suçlular kaçsın demiyorum. Merhametli olmak "Şeriatın kestiği parmak acımaz" ilkesini savsaklamayı gerektirmez.
Lakin gönlüm ister ki kimse suçlu çıkmasın, şu üç günlük dünyada mahpus damında ömür tüketmesin. Hele ki mahkumların çoluğu çocuğu, anası babası hapishane kapılarında kalmasın.
Hiç unutmam, rahmetli kardeşim Ahmet Kekeç'le birlikte yaptığımız bir televizyon programına Şamil Tayyar'ı konuk almıştık. Şamil de bugünkü gibi değil, en "gözde" gazeteciydi....