‘Atatürk de olmasa bu hayat çekilmez’
Çin'in DeepSeek'i geçen hafta teknoloji âlemini sarstığı kadar yapay zekâ fütürolojisini de oldukça alevlendirdi. O kadar ki "artçıları" hâlâ sürüyor. Bizim sosyal medya ahalisi de her zaman...
Çin'in DeepSeek'i geçen hafta teknoloji âlemini sarstığı kadar yapay zekâ fütürolojisini de oldukça alevlendirdi.
O kadar ki "artçıları" hâlâ sürüyor.
Bizim sosyal medya ahalisi de her zaman olduğu gibi ordan burdan bulup buluşturduklarını paylaştı. "Zihinlerimizi dijitalleştirebildiğimiz gün, ölümsüzlük bir dosya formatı meselesine dönüşecek" aforizmasından tutun da "İnsanlar zekâyı taklit eden makineler yaratırken, makineler duyguları taklit eden insanlar yaratmayı öğrenecek" aforizmasına kadar gırla gitti.
Ben en çok şunu beğendim: "Yapay zekâ bir gün kendi varlığını sorguladığında, felsefenin en büyük sorusu şuna dönüşecek: O hâlde ben kimim?"
İleride yapay zekâ da insanlar gibi ontolojik hafakanlar geçirip "Ben neyim ve bu hâl neyin nesi?" diye soracak olursa Descartes'in "Cogito, ergo sum" sözü yapay zekâyla çalışan bir elektrik süpürgesi için de söz konusu olabilir.
O vakit de soru şu olurdu: İnsan, benlik ve bilinç bakımından robot bir süpürgeyle farkını nasıl anlamlandıracak?
Her şeyden evvel "Ben kimim?" sorusu, "varoluşsal" bir sorunsaldır. Varlık da Heidegger'e göre ancak...