Güçlü başkanlık, güçlü Meclis nasıl olacak

Seçimler bitti. Halkın iradesi tecelli etti. Vatandaş bütün siyasi partilere aynı netlikle aynı mesajı verdi. Kısaca, ‘Hepinizi seviyorum. Sizlerden vazgeçmek istemiyorum. Onun için varlığınızı devam...

Seçimler bitti. Halkın iradesi tecelli etti. Vatandaş bütün siyasi partilere aynı netlikle aynı mesajı verdi. Kısaca, ‘Hepinizi seviyorum. Sizlerden vazgeçmek istemiyorum. Onun için varlığınızı devam etmesine yetecek kadar hepinize avans veriyorum. Mesajı alırsanız devam edersiniz. Mesajı almazsanız da yok olursunuz gidersiniz. Tarihin derinliklerindeki yerinizi alırsınız’. dedi.

Siyasi partilerin kadroları bu mesajı ne kadar anladığını önümüzdeki zaman dilimi gösterecek. Millet artık laftan çok, sözden çok uygulamalara, niyetlere, uğraşlara, gayretlere bakacak.

Bu seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı adaylığında zorlanmadan %52,6 oy alarak millet sevgisini sandıkta oya dönüştürerek gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hedef gösterdiği HDP’ ye barajı aştırdı. Muharrem İnce’ye partisinin üstünde oy vererek sevindirdi. İP’e barajın üstünde oy verecek moral buldurdu. MHP’ye beklenmedik bir oy teveccühü ile İP’in altında bırakmadı. HDP’ye bir avans daha verdi. DP’ye iki vekil verirken, BBP’nin liderini Meclis’e taşıdı.

Öbür taraftan ise adeta mevcut siyasi yapıların toplumun beklentilerini okumada ciddi zaaf gösterdiklerini kendi dilince gösterdi. AK Parti’ye Meclis aritmetiğinde ciddi bir uyarı yaptı. CHP’ye siyasi dizayn peşinde koşma dedi, İP ve MHP’ye ikinizden birini daha tercih etmediğini, HDP’ye ise silah zoru ve korkuya rağmen Kürt seçmen baraj altı bıraktı ama Recep Tayyip Erdoğan nefreti barajı aştırdı. Bu nefret her zaman HDP’nin barajı aşmasını sağlamayacağı muhakkaktır.

Bu noktada ifade edemeden geçmeyeceğim. Ne hazin bir manzaradır ki HDP PKK silahına sarılarak oy toplamak için açık infazlara başvururken, can güvenliğine rağmen Güneydoğu ve Doğu’da Kürt seçmeninden kırmızı kart göstermiş ama İstanbul’da İzmir’de Ankara’da ve hiç umulmayacak birçok ilde Türk seçmeninden bırakınız silah zorunu zıplaya oynaya oy verenler olmuştur. Hani düne kadar HDP PKK’nın uzantısı, bu konuda AK Parti iktidarlarının gösterdiği küçük bir zaafta ayağa kaldıranları HDP’ye oy verirken görmek ne kadar manidar değil mi?

Gelişmeler göstermektedir ki Türkiye’de siyaset arenasında hiçbir kutsal kalmamıştır. MHP’li seçmenin CHP’ye, CHP’li seçmenin MHP’li adaylara, MHP kökenli adayların CHP’den CHP’li adayların MHP’den aday gösterilmeye başlandığı 2009’dan bu yana mıknatıs kuralı fizik kanunlarının ötesinde siyasette geçerli olmaya başlamış zıt kutupların bir birlerini çekmesi, aynı kutupların birbirini itmesi prensibi geçerli olmuştur. Bu prensibin son örneği, FETÖ’cüler bir tarafa, CHP’liler bir tarafa, menfaati zedelenenler, Erdoğan düşmanlığı gözlerini bürüyen ülkücü-milliyetçi kesim HDP demiştir. Gelinen noktaya dikkat çekme bakımında durum çok açıktır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.435 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.876 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.672 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.587 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.602 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar