Çıkar siyaseti

Kuşkusuz hayat ayakta kalma sanatıdır. Bu bütün canlılar için olduğu gibi insanlar açısından başka bir öneme sahiptir. Çünkü bütün canlılar fıtraten davranışlar gösterir. Fakat...

Kuşkusuz hayat ayakta kalma sanatıdır. Bu bütün canlılar için olduğu gibi insanlar açısından başka bir öneme sahiptir. Çünkü bütün canlılar fıtraten davranışlar gösterir. Fakat insan hem akıl, hem zekâ ile donatıldığından hayatta kalma konusunda strateji geliştirme kabiliyetine sahiptir. Âlemde -hikmeti bilinmez ama-hemcinsler arasında dayanışma, hem cinsler arasında mücadele vardır. Siz hiç bilim kurgu filmi dışında insanların başka varlıklara savaş açtığını gördünüz mü? Yok çünkü.

İnsan sadece akıl ve zekâ ile değil, vicdan, izan, iyilik-kötülük ve çıkar duyguları ile de donatılmıştır. O nedenle hayat mücadelesi insanoğlunda diğer varlıkların hayatta kalmasından farklıdır. Onun için hayat mücadelesinde diğer varlıklar gibi fıtrat üzere mücadelenin ötesinde insanın farklı davranışları vardır. İnsanoğlu hayat mücadelesinde bütün varlıklara verilen fıtrattan gelen özelliğini kullanır, bu özelliğinin dışında da donatıldığı diğer özelliklerine uygun davranışlarda gösterir. O nedenle insanoğlu hayvandan aşağı, melekten üstün olabilmektedir.

Günümüz dünyasında insanoğlu bir mücadele veriyor. Bu mücadele kişiler arasında olduğu gibi ülkeler arasında da benzerdir. Mücadeleler kimi çıkar amaçlı, kimi ayakta kalma ve hayatta kalma şeklindir. Bu hiç değişmez. Çıkar mücadelesi, hayatta kalma mücadelesinde vicdanlar, izanlar devre dışı kalıyorsa bugün dünyanın yaşadığı durum ortaya çıkar. İnsanın yaşadığı, insanın kurumsallaştırdığı, insanın hüküm sürdüğü her alanda çıkar mücadelesini görürüz. Çıkar mücadelesinin hiçbir kuralıda bulunmaz. Bugün insanların bir birini acımasızca yok etme duygusunu başka nasıl açıklanabilir.

Bugün siyasette yaşananları da aynı çerçevede görmek gerekir. Bu hem dünya siyaseti, hem iç siyaset açısından böyledir.

Önemli olan yapılan mücadelelerin çıkar siyasetinin ötesine ne kadar götürülebildiğidir. Türkiye’nin kendi içinde yaşadığını da bölgesin de yaşadığını da dünya da karşılaştığı da çıkar siyasetinin ötesinde görmek lazım. ABD’nin dünya da verdiği mücadele, dünyayı ateş topuna çevirmesi çıkar siyaseti olarak görmek gerekir. Aynı şekilde İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın, Rusya’nın, Çin’in izlediği stratejiler çıkar siyasetidir. Fakat Türkiye’nin verdiği mücadele hayatta kalma, ayakta kalma mücadelesidir.

Türkiye bu mücadeleyi ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya’ya karşı vermemektedir. Bu mücadeleyi kendi içinde bu ülkelerin uzantılarına karşıda vermektedir. Türkiye’nin yaşadığı dünya ile mücadelesinin izlerini yurtiçinde de yansımalarını görüyoruz. Hatta iktidar partisi içinde de muhalefet partileri içinde de. Çıkar siyasetinin bütün unsurlarını aynı şekilde görmek mümkündür.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.435 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.876 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.672 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.587 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.602 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar