Seferberlik vakti

Daha önce de yazmıştım bu ülke yani Türkiye Cumhuriyeti çok sayıda iktidar mücadeleleri gördü. Ama iktidar mücadelesinin bu kadar iğrenç ve tiksindirici olduğu bir dönem görülmedi. Türkiye...

Daha önce de yazmıştım bu ülke yani Türkiye Cumhuriyeti çok sayıda iktidar mücadeleleri gördü. Ama iktidar mücadelesinin bu kadar iğrenç ve tiksindirici olduğu bir dönem görülmedi. Türkiye Cumhuriyeti Gemisi'nin içinde kaptanın kim olacağına dair kavgalar hep oldu. Gemi'nin başına gelen kaptanları meşru ya da gayrimeşru yöntemlerle iktidardan indirmek isteyenler hep oldu. Ama Gemi'nin kaptanına yönelik nefret ve düşmanlıktan ötürü Türkiye Gemisi'nin toptan batırılması için diğer yabancı gemilerle beraber Türkiye'ye silah çekenler hiç olmamıştı. Böyle bir alçaklığı ve soysuzluğu ilk kez yaşıyoruz... 

***


1 Kasım 2015 seçimlerine giderken Türkiye Cumhuriyeti Gemisi aleni bir saldırı altındadır. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman bu derece organize bir saldırı ile de karşılaşmadı bu gemi. İçinde yaşadığımız Gemi'yi batırmak ve bu ülke halkını sömürge ahalisi yapmak için bir savaş yürütülmektedir. Kısır iç siyasi çekişmeleri bir yana bırakalım. Şu an yaşanmakta olan büyük resim budur. Bu Gemi'nin içinde olan birileri de sırf Gemi Kaptanı'na duydukları kin ve nefretten ötürü bu Gemi'nin batmasını istemektedir. Bu güruhun başını FETÖ ve PKK adında iki terör örgütü çekmektedir. EğerTürkiye Gemisi batmazsa biz de Gemi Kaptanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulamayacağız diye düşünen bu terör örgütleri Türkiye'ye saldırmaktadır. 20 Eylül 2015'te Yenikapı Meydanı'nda bu ülkenin onurlu yurttaşları FETÖ ve PKK terörüne ve her türlü terörizme karşı haykırmıştır. O sebeple YENİKAPI RUHU çok önemlidir... 

***


Dediğim gibi daha önce de çok sert iktidar savaşları yaşandı bu ülkede fakat Türkiye Gemisi saldırı altında olduğu zaman tüm taraflar hep kenetlenmeyi bildi. İsmet İnönü, Adnan Menderes ve Celal Bayar'a çok sert muhalefet ediyordu. Fakat Türkiye'ye yönelik dışarıda bir saldırı ya da itibarsızlaştırma kampanyası olduğunda anında Menderes ve Bayar'ın yanında oluyordu. 27 Mayıs'ta DP'liler alçakça indirildiği halde 1964 Johnson mektubu gibi Türkiye'nin sıkıştığı anlarda tereddüt etmeden dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün yanında durdular. Aynı şey 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Ecevit Başbakan, Demirel muhalefetken de yaşandı. Hiçbir zaman Türk siyaseti ve medyası böyle durumlarda Türkiye Gemisi'ni batırmak isteyenlerin yanında yer almadı. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alan taarruzlar 21 Kasım 2017 | 9.067 Okunma ABD karşısında TSK ve MİT 20 Kasım 2017 | 1.448 Okunma Türkiye bambaşka bir döneme giriyor 19 Kasım 2017 | 3.065 Okunma Atatürk’ün ölümüne ağlayamayanlar 15 Kasım 2017 | 669 Okunma Atatürkçülük stratejisi mi var? 14 Kasım 2017 | 734 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar