7 Şubat kumpasının anatomisi

Dördüncü yılında 7 Şubat 2012 darbe teşebbüsünü detaylarıyla anlatmaya devam ediyoruz... Recep Tayyip Erdoğan 26 Kasım 2011'de sindirim sistemi ameliyatı olmuş, şubat başında "tamamlayıcı ikinci...

Dördüncü yılında 7 Şubat 2012 darbe teşebbüsünü detaylarıyla anlatmaya devam ediyoruz... Recep Tayyip Erdoğan 26 Kasım 2011'de sindirim sistemi ameliyatı olmuş, şubat başında "tamamlayıcı ikinci ameliyat" planlanmıştı. MİT'le ilgili sarsıcı gelişme karşısında Erdoğan, ikinci ameliyatı erteledi ve 7 Şubat krizini bizzat yönetti...
***

Fethullahçı savcıların ifade talebi MİT Kanunu'na aykırıydı. Bu yüzden durumun savcılara anlatılmasına karar verildi. Nitekim ilk günün şoku atlatıldıktan sonra 8 Şubat'ta MİT Hukuk Müşavirliği İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak MİT Kanunu'ndaki özel hükümleri hatırlattı. Kanun, böyle bir operasyonun gerçekleştirilemeyeceğini ve Başbakan'ın izni gerektiğini söylüyordu. Ama Fethullahçı savcılar Gülen'den aldıkları talimatla niyeti bozmuştu. Kanun'da açık hüküm bulunmadığı ileri sürülüyor, MİT mensuplarının KCK'nın içine sızma görüntüsü altında örgüt adına faaliyette bulunduğu gibi inanılmaz bir iddiayı gündemde tutuyordu.
***

MİT'in itirazı aynı gün reddedilirken, savcı kendisiyle görüşme talebinde bulunan avukatları dinlemek dahi istemedi. 10 Şubat 2012 günü Savcı Sarıkaya ifadeye gelmeyen MİT mensupları için "gözaltı kararı" verdi. Krizin iyice derinleştiğini gören Tayyip Erdoğan, sağlık ekibinden "planlı ameliyatı ertelemelerini" istedi. Bu sırada Savcılık'ta alınan karar basına haber verilmişti. MİT'in, PKK -KCK yapılanmasının bir parçası olarak hareket ettiğine dair kuvvetli suç şüphesi olduğu bilgisi yayılmış, imaj operasyonu genişletilmişti. Önce ifade talimatı, ardından gözaltı kararı Ankara'yı ayağa kaldırmıştı...
***

Recep Tayyip Erdoğan en güvendiği isme yönelik hamle karşısında, yakın çevresine nihai hedefin kendisi olduğunu söyledi. Daha sonra bir TV programında o kritik günleri özetleyen çıkışı yaptı: "Alacaksanız, beni alın!"
***

Hakan Fidan için hazırlanan yeni talimat hızla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaştırıldı. Devletin zirvesi Savcılık'tan gelecek haberi beklerken, İstanbul'un talimatı Ankara Adliyesi'nde tuhaf şekilde son dakikaya kadar gizlendi. Sorulduğunda, "Henüz bize ulaşan bir yazı yok" cevabı veriliyordu. Tam mesai saati bitimine doğru ulusal yargı ağına bir yazı kaydedildi.
***

Savcılık, 20 dakika içinde harekete geçti. Fidan, Ankara'da bulunan Özel Yetkili Savcı tarafından arandı ve ifade çağrısı tekrarlandı. Konu, Savcı Hüseyin Görüşen'de idi. Adalet Bakanlığı ve HSYK ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, "Şimdiye kadar 20 dakikada işleme konulan kaç yazınız var?" sorusuna açıklık getirmesini istiyordu. Savcılığa iletilen mesaj kısa ve netti: "Hükümet kararlı. Bir yasal düzenleme yapılacak. Müsteşar gelmeyecek. Belki de şu anda resmi bir görev için yurtdışındadır!"

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alan taarruzlar 21 Kasım 2017 | 9.067 Okunma ABD karşısında TSK ve MİT 20 Kasım 2017 | 1.447 Okunma Türkiye bambaşka bir döneme giriyor 19 Kasım 2017 | 3.064 Okunma Atatürk’ün ölümüne ağlayamayanlar 15 Kasım 2017 | 668 Okunma Atatürkçülük stratejisi mi var? 14 Kasım 2017 | 733 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar