Silahlar sussun, hukuk konuşsun!
27 Kasım 1978’de Marxist-Leninist-Stalinist bir Kürtçü örgüt olarak kurulan PKK, SSCB dağıldıktan sonra bu defa Moskova ve Pekin’in değil, Avrupa-Amerika başkentlerinin güdümüne girdi. Türkiye, Suriye, Irak...
27 Kasım 1978’de Marxist-Leninist-Stalinist bir Kürtçü örgüt olarak kurulan PKK, SSCB dağıldıktan sonra bu defa Moskova ve Pekin’in değil, Avrupa-Amerika başkentlerinin güdümüne girdi. Türkiye, Suriye, Irak topraklarında kanlı eylemler yaptı, insan kaçırdı, asker, polis, öğretmen ve sivil vatandaşları şehid etti, meydanlarda bombalar patlattı, yol kesti, uyuşturucu ticaretine girdi.
Terörden yalnızca Türkiye’de 50 bin insan öldü. Bütçeler ziyan oldu. İnsan zâyiatı ve maddî kayıp olarak bir bu kadar kayıp da komşu ülkelerde verildiği var sayılırsa adı geçen örgütün 7 aylık bir barış çabasından sonra bütün uzantılarıyla kendini feshedip silah bırakmasının “Terörsüz Türkiye” için nasıl muazzam bir muvaffakiyet olduğu anlaşılır…
Bu ağır dramın son perdesinin nasıl cereyan ettiği bugün konuşulduğu gibi gelecek zamanlarda da konuşulacaktır:
Barışa giden yol, evvelâ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Terörsüz Türkiye!" sözüyle başladı. MHP Lideri Devlet Bahçeli de TBMM’nin 1 Ekim 2024’teki ilk Kanun Yapma Yılına giriş celsesinde DEM Parti grubuna giderek vekillerle el sıkıştı. Bu beklenmedik bir gelişmeydi. Sn....