Çekilme değil, yer değiştirme!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “bir-iki gün içinde Fırat’ın doğusuna gireceğiz!” açıklaması üzerine askerî hareketlilik arttı, medya, bölgeye yerleşti. Harekâtın...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “bir-iki gün içinde Fırat’ın doğusuna gireceğiz!” açıklaması üzerine askerî hareketlilik arttı, medya, bölgeye yerleşti.
Harekâtın başlaması, önce gün, sonra an meselesi oldu. Eller tetikteyken saatler saatlere, günler günlere eklenmesine rağmen o an bir türlü gelmiyordu...
Cephede hareketlilik yaşanırken havada sessizlik vardı. Tecrübenin, bu sessizliği tahmini mümkündü:
Belli ki Ankara-Washington hattında diplomatlar olanca hünerlerini gösteriyorlardı. Türk tarafı, bunun bizim için bir beka meselesi olduğunu açık ve kesin bir dille ifade ederken ABD’nin terör örgütünün yanında yer almasının ve onlara yaptığı yardımın, dostluğa da stratejik ortaklığa da sığmadığını diplomasi çerçevesinde fakat kararlı bir şekilde ortaya koyuyorlardı.
Amerikan tarafının artık hükmü kalmamış DEAŞ itirazından başka ciddi bir mazereti yoktu. Bu yüzden konuşmaları, lafları dolaştırma ve tekrardan öteye geçemiyordu.
Neticede iki taraf da raporlarını Başkanlarına sundular. Sürecin akıbeti üst seviyede siyasi iradeye kalmıştı. Eller tetikte Ankara’dan gelecek emir beklenirken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Trump’la telefonla görüştüğünü açıkladı. Bu görüşme, Washington’dan Türk-Amerikan münasebetlerini yumuşatan haberlerin gelmesinin başlangıcı olmuştu.
Ancak vaziyette bir değişiklik yoktu. Değişiklik 19 Aralık günü oldu. O gün Donald Trump sürpriz bir açıklamayla şöyle dedi:
-ABD’nin Suriye’de bulunma sebebi, DEAŞ’ın burada olmasıdır. Bu örgüt, iktidarım döneminde mağlup edildiğine göre artık Suriye’de kalmamızın bir sebebi yoktur. Onun için çekiliyoruz!
Bu söz, PKK/PYD Kürtlerini şoke etti. İngiltere’yi kızdırdı. Ona göre örgüt, şekil değiştirmiş olarak devam ediyordu. Suriye’de kuvvetleri olan Fransa, Almanya ve İtalya ise yüzlerini buruşturdular.
Sn. Trump, Sn. Erdoğan gibi İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile de görüşmüş ve “durumu İsrail’in güvenliği açısından ele alarak” değerlendirme yapmışlardı. Ayrıca Amerikan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Netanyahu ile görüşmüş ve O’na “bölgede Amerikan nüfuzunun devamının çok farklı şekillerde tezahürünün mümkün olduğunu” söylemişti. Dolayısıyla Tel Aviv rahattı. Hâlbuki Pentagon memnun değildi. Demokratlar gibi Trump’ın partisinden Cumhuriyetçi bazı Kongre üyeleri de çekilmeyi “korkunç” bularak muhalefet ettiler.
Bu arada ilk çekilme 15-20 araçla Tel Abyad’dan başladı. Denildiğine göre bu ilk işlem, 3 hafta boyunca sürecek ve toplamda çekilme müddeti 6 ayı bulacaktır. Söz konusu çekilme, daha güneyde ve DEAŞ mücavir alanı olan el-Taif, el-Kaim ve Ebu Kemal’edir. ABD’nin bu bölgede iki hava üssü ve kara üsleri mevcut.
Moskova, çekilme haberine inanmadığını söylediği gibi Şam idaresiyle andlaşma mucibince Suriye’de kalmaya devam edeceklerini beyan etti. Rus Devlet Başkanı Putin ise “ortada bir çekilme yok!” dedi.
Türkiye’ye gelince... Ankara, dikkatli ve ihtiyatlı. Washington, bahsi geçen diplomatik görüşmelerde örgütten ağır silahları toplayacağına söz vermiş. Şimdi bu sözün tutulması beklenmekte. Ankara, şu noktayı ise memnuniyetle karşılıyor olmalı.
Washington, neticede Türkiye’nin tavizsiz tavrını görmüş ve “DEAŞ’ı yendik” gerekçesiyle askerini vurma hedefimizden geri çekmek zorunda kalmıştır. Harekât için Türkiye’nin işi bugün, dünden daha kolaydır.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEERLER YERNE OTURTMAK!.. 25 Nisan 2024 | 87 Okunma SOHBET 20 Nisan 2024 | 88 Okunma 5816 SAYILI KANUN 18 Nisan 2024 | 335 Okunma OYUN VE HAKKAT 16 Nisan 2024 | 45 Okunma GAZZE, KAN ALARKEN BAYRAM! 09 Nisan 2024 | 55 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar