Minare çoktan gitmiş, mihrabın derdindeler!

Uzun bir süredir TV izlemiyorum. Dolayısıyla Altın Kelebek ödüllerinde Diriliş, Yılın En İyi Dizisi ödülünü aldığı halde, senaristine konuşma hakkı verilmemesini de TV'de değil, sosyal medyada...

Uzun bir süredir TV izlemiyorum. Dolayısıyla Altın Kelebek ödüllerinde Diriliş, Yılın En İyi Dizisi ödülünü aldığı halde, senaristine konuşma hakkı verilmemesini de TV'de değil, sosyal medyada gördüm. Bu yüzden, Diriliş ekibine yapılan saygısızlığa yönelik eleştirimi, “zaten organizasyon da çok kötüydü, üçüncü sınıf bir Altın Küre özentisi olmuş, Doğan medyanın yaptığı ödül töreni bu kadar olur” gibi yorumlarla yapacak değilim. 

Hem töreni izlemedim, hem konuyu dağıtmak istemem, hem de eleştirdiğimle aynı pozisyona düşecek değilim. Zaten organizasyonun nasıl olduğuyla da, Okan Bayülgen'in kişisel özellikleriyle de ilgilenmiyorum (Diriliş'i aşağılamaya çalıştığı konuşması nedeniyle, programı sunan Bayülgen'e internette fiziksel özellikleri üzerinden saldıranları gördüm). 

Mesele bunlar değil bence, mesele Diriliş dizisinin belki oyuncularının bir kısmı dışında, yazımı, yapımı, çekimi ve yayınlandığı kanal dahil tümden muhafazakarların elinden çıkması, muhafazakarlara ait olması. Mesele, Diriliş'in toplumdan beklenenin çok üstünde alıcı buluyor olması, reyting ölçümlerinde hep bir numara çıkması… 

Bu toplum, on yıllar boyunca, akşam yemeklerinde kadeh tokuşturan, evde ayakkabıyla gezen, salona çam ağacı dikip Christmas kutlasa şaşırmayacağınz derecede Batılı imaja sahip karakterleri dizi kahramanı; kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan ilişki yumaklarını da dizi diye izledi. 

Ama işte Diriliş gibi bir yapım önüne geldiğinde de onu izliyor. Evet, özellikle AK Parti karşıtı bazıları, eski Türkiye'yi özleyen insanlar Diriliş'te hamasi sahneler bulunduğundan şikayet ediyor, “Muhteşem Yüzyıl'ı izlemiştik, bunu izlemiyoruz” diyorlar. Olabilir, ama kadın bedeni teşhiri ve aşk meşk işleriyle uğraşmayan bir tarih dizisinde de “kahramanlık” teması olmayacaksa, ne olacak? Sadece yayla hayatı izlemek isteyenler belgesel kanalı açabilir ya da daha iyisi Karadeniz'in dumanlı dağlarına çıkabilirler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Keşke bir ömrü daha adasam bu yola” 04 Eylül 2019 | 278 Okunma “Başörtüsünü kitlelere yaymak için Rabbim’e dua ettim” 30 Ağustos 2019 | 2.596 Okunma Emine Bulut cinayetinin gösterdiği 28 Ağustos 2019 | 2.270 Okunma Yanan ormanlarımız 23 Ağustos 2019 | 161 Okunma Gençlerin göçü 16 Ağustos 2019 | 463 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar