Kadınların yüzü, peçenin örttükleri

Önceki gün geçen bir habere göre, Mısır Parlamentosu kamusal alanda ve hükümet binalarında yüzü tamamen kapatan peçeyi yasaklama girişiminde bulundu. Bunun ardından da ülkede yoğun bir peçe...

Önceki gün geçen bir habere göre, Mısır Parlamentosu kamusal alanda ve hükümet binalarında yüzü tamamen kapatan peçeyi yasaklama girişiminde bulundu. Bunun ardından da ülkede yoğun bir peçe tartışması başladı. Mısırlı kadınların ciddi bir oranının taktığı peçenin yasaklanması durumunda, ülkede sosyal ve dini açıdan rahatsızlık oluşacağını savlayanların yanı sıra İslam’da peçenin olmadığını savunanlar da var.

Peki, bu haber neden benim ilgimi çekti? Peçe mi takıyorum? Cevap, hayır. Kadınların peçe kullanmasını mı savunuyorum? Cevap, hayır. Haber ilgimi çekti; çünkü, “kadının özgürleştirilmesi” gibi gözüken “peçe yasağı”, aslında özgürlük anlamına gelmiyor. Sadece Mısır’da darbe ile gasp edilmiş özgürlüklerin varmış gibi gözükmesine yarıyor.

Aslında demokrasiyle yönetilmeyen, aslında ne basın ne ifade özgürlüğüyle zerrece ilgisi olmayan ülkelerde kadının “özgürleştirilmesiyle” sağlanan meşruiyet, tutsak edilmiş olan tüm özgürlükleri görünmez kılar çünkü. Sonuç olarak, Mısır’daki anti demokratik darbe yönetiminin, Batı ülkelerine şirin gözükme manevrasını bile kadınlar üzerinden yapmasını rahatsız edici buldum yani…

Çünkü her askeri darbe ülkelerin geri gitmesine neden olur, her darbede tıpkı savaşlarda olduğu özgürlükler kısıtlanır, kazanılan hakların bir kısmı iptal edilir. İyi, güzel ve doğru yeniden tanımlanır. Darbecilerin batıcı olması, Batı tarafından sırtlarının sıvazlanması onları demokrat yapmaz, aynı darbecilerin, kadınların açılması için metazori kanunlar çıkartmaları da onları özgürlükçü yapmaz.

Eskiden bu yana, Müslüman kadınların kendilerini nasıl rahat hissediyorlarsa o şekilde giyinmesi taraftarı olmuşumdur. Dolayısıyla Mısır örneğinde, kadınların peçe takması gerekmediğini düşünmeme rağmen, ömrü boyunca peçe takmış kadınlara getirilecek peçe yasağının onlara haksızlık olacağını düşünürüm. Ve darbeciler tarafından yönetilen bu ülkede yaşanan peçe tartışmasının, vaktiyle bizde üniversitelerde okuyan başörtülü kızlara getirilen yasaktan işlev açısından büyük bir farkı olmadığına inanıyorum.

Bizdeki “ulusal” çapta bir çağdaşlaştırma hareketiydi. Ama Mısır’daki durumun, Afganistan işgali sırasında “Taliban”ın pis ellerinden kurtarılarak Amerikan askerleri tarafından özgürleştirilen Afganlı kadınlardan sadece mahiyet farkı var. Hatırlayalım, ABD işgali sırasında Afgan kadınlar peçelerini gönüllüce açarak, çarşaflarını atarak, hatta başlarını açarak güzel yüzleriyle kameralara poz veriyor; dünyaya Amerika’nın aslında Afganistan’ı işgale değil, özgürleştirmeye, medenileştirmeye gittiği mesajının altını çizmiş oluyorlardı. Güzel elbiselerle fotoğrafları çekilen kadınlar, sadece vahşi ve sapkın Taliban’ın elinden kurtarılmış olmuyor, sadece Batı standartlarına göre medenileşmiş sayılmıyor, aynı zamanda ABD’nin Afganistan’daki varlığını meşrulaştırıyorlardı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Keşke bir ömrü daha adasam bu yola” 04 Eylül 2019 | 278 Okunma “Başörtüsünü kitlelere yaymak için Rabbim’e dua ettim” 30 Ağustos 2019 | 2.596 Okunma Emine Bulut cinayetinin gösterdiği 28 Ağustos 2019 | 2.270 Okunma Yanan ormanlarımız 23 Ağustos 2019 | 161 Okunma Gençlerin göçü 16 Ağustos 2019 | 463 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar