Bitmeyen Dolmabahçe meselesi

“Siyasette 24 saat uzun süredir” denir. Hal böyleyken siyasette bir senenin ne denli uzun olduğuna şaşmamak gerek.Geçen sene bu zamanlar, Dolmabahçe’de hükümet ile HDP temsilcileri Kürt meselesinin...

“Siyasette 24 saat uzun süredir” denir. Hal böyleyken siyasette bir senenin ne denli uzun olduğuna şaşmamak gerek.
Geçen sene bu zamanlar, Dolmabahçe’de hükümet ile HDP temsilcileri Kürt meselesinin çözümü için 10 madde açıklıyordu. 
Dün ise Başbakan Davutoğlu, bu defa “terörle mücadele eylem planı” için 10 madde açıkladı. 
Bu iki açıklama arasında iki seçim yapıldı. Seçimlere, özellikle kasım seçimine canlı bomba saldırıları damgasını vurdu. Ceylanpınar’da karanlık bir operasyonla iki polisin öldürülmesi, akabinde PKK mevzilerinin bombalanması derken bugünlere geldik. 
Bülent Arınç’la başlayan AKP içi boyutları henüz belirsiz muhalefet de mücadelesinde Dolmabahçe’yi tekrar gündeme getirdi. 
Tamam siyasette 24 saat bile uzundur ancak böyle bir deyişin olması tutarsızlığı ana kural haline getirmemeli. Hele söz konusu olan ülkenin en önemli meselelerinden biri olunca. 
İktidara yakın gazetelerin Dolmabahçe açıklamasının ertesi günü, nasıl da o açıklamayı kutsayan manşetlerle çıktığını unutmak mümkün mü? 
Hadi muhalif medya beynimizi yıkamasın diye iktidarın güvenini kazanmış olanlara bakalım ki onlar Dolmabahçe’yi nasıl görmüş anlayalım. 
Yeni Şafak, Dolmabahçe açıklamasının ertesi günü “Silahlara Veda” manşetini atmış. İlk sayfada haberi şöyle duyurmuş: 
“Hükümet temsilcileri ve HDP heyeti Dolmabahçe’de ortak bir açıklama yaparakmutabakata varıldığını duyurdu”. Aynı gazetenin aynı sayfasında Davutoğlu’nun şu sözleri yer alıyor “Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2005’te Diyarbakır’dakiaçıklamasıyla başlayan çözüm sürecinin yeni bir zemine oturduğunu söyledi.” 
Yani iktidara en yakın gazetelerden biri bile hem mutabakattan bahsediyor hem de Davutoğlu’nun bu mutabakatı yeni bir zemin olarak değerlendirdiğini aktarıyor. 
Peki ya Erdoğan? O günkü gazeteden alıntılayalım: “Erdoğan, 28 Şubat ile ilgilisunumu izlerken duygulandı.” 
Duygulanan Erdoğan ne demiş: “Silahların bırakılması çağrısı bizler için çok önemli bir beklentiydi. Çözüm süreciyle devam eden ve noktalayalım diye hasretlebeklediğimiz bir çağrı.” 
Aynı gazetede ertesi gün yayımlanan bir haberde ise Diyanet İşleri BaşkanıMehmet Görmez’in çözüm sürecinin başarıya ulaşması için barış duası çağrısı yer alıyor. 
Bir sonraki gün, silahlara veda çağrısının Güneydoğu’da nasıl umut ve sevinçle karşılandığına ilişkin bir haberi okuyoruz. 
İki hafta sonra enerji bakanının açıklaması: Türkiye, Irak’la Kandil dağında petrol araması yapmak üzere anlaşmış. 
Yine o aralar Yalçın Akdoğan: “Ak Parti, çözümün garantisi”. 
Dolmabahçe’nin üzerinden üç hafta geçmiş. Sürmanşette Erdoğan var: “İzlemeheyetine olumlu bakmıyorum.” 
Bu ilk belirtiden sonra ertesi gün, 22 Mart’ta Yeni Şafak, Erdoğan’ın “Dolmabahçeyanlıştı” açıklamasını manşetten veriyor.
Yani Erdoğan, Dolmabahçe’ye Dolmabahçe’den 23 gün sonra itiraz ediyor. 
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise, Dolmabahçe’den önce 10 Şubat’ta milletvekili olmak için istifa edip Cumhurbaşkanı’nın olumsuz tavrı sebebiyle 10 Mart’ta MİT Müsteşarlığı’na geri dönüyor. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tutuklu yargı 05 Eylül 2018 | 8.136 Okunma Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor 30 Ağustos 2018 | 2.733 Okunma Kimiz biz? 29 Ağustos 2018 | 7.497 Okunma Trump gidiyor mu? 23 Ağustos 2018 | 6.629 Okunma Milli birlik 22 Ağustos 2018 | 195 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar