Tarihin doğru yeri

Tarih göstermiştir ki siyasi davaların kazananları o davaların sanıklarıdır. Tarihte böyle bir davanın savcısı olup da sonradan hayırla yâd edilen kimse yoktur. Bu tarz davaların iddianameleri birer hukuki ucube olarak...

Tarih göstermiştir ki siyasi davaların kazananları o davaların sanıklarıdır. Tarihte böyle bir davanın savcısı olup da sonradan hayırla yâd edilen kimse yoktur. Bu tarz davaların iddianameleri birer hukuki ucube olarak kayıtlara geçer. Ne delili delildir ne de akıl yürütmesi akıl yürütme. 
Cumhuriyet davası da böyle bir dava. Bırakalım Akın Atalay, Murat Sabuncu,Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın tahliye edilmemesini, bu iddianamenin mahkeme tarafından sanki hukuki bir metinmiş gibi kabul edilmiş olması bile anlaşılır değil. 
Geçen hafta tarihi savunmalar izledik. Bir siyasi dava iddianamesinin nasıl delik deşik edildiğine, gücünü haklılığından alanların nasıl dimdik durduğuna şahit olduk. 
Bu davaların bir özelliği daha vardır. Siyasi iradeyi sanık koltuğuna oturttukları savunmalarıyla aslında savcı konumuna gelir ve o iddianamenin sahiplerini yargılar. Cumhuriyet davası bu açıdan da müthiş önemliydi. “FETÖ”den müebbetle yargılanan savcının başlattığını, Gülen’e hakaret edemezsin diye Mine Kırıkkanat hakkında iddianame düzmüş savcı sürdürdü. Tarih, vicdan ve adalet önünde aslında kimin sanık kimin savcı olduğunu söylemeye herhalde gerek yoktur. 
Sanıkların durumu bu. Peki, ya tanıklara ne demeli? 
Fethullah Gülen’in ibrikçibaşı Hüseyin Gülerce’nin tanık, Kadri Gürsel’in sanık olduğu bir davayı kim, nasıl izah edebilir? 
Hayatını Gülen’e yanaşarak kazanmış, kursağına geçen her akçe Gülen’den gelmiş, gerçekten itirafçı mı yoksa Gülen’in talimatıyla itirafçı taklidi mi yaptığı belli olmayan bu bukalemunu iddianameye tanık diye sokuşturan nasıl bir iradedir? 
Zamanında Gülen’in kumpas davalarının sözcülüğünü yapmış, yazıp çizdikleriyle ordudaki subay tasfiyesine ve yerlerine darbecilerin gelmesine yardımcı olmuş bu şahsın lafıyla Cumhuriyet’e saldıranlar kime hizmet etmektedir? 
Kimler, hangi amaçla parkeci, pideci, oto tamircisini delil diye yargıya yutturma azmindedir? 
Cumhuriyet davasının Gülencilerle mücadeleyi sulandırmak haricinde nasıl bir faydası var? 
Ne oldu? Korktuk mu? Eleştirilerimizi yazmaktan mı çekindik? İçeridekiler boyun mu eğdi? 
Aksine mahkeme salonu ve adliyenin önü adalete susamış kararlı kalabalıklarla dolmadı mı? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tutuklu yargı 05 Eylül 2018 | 8.136 Okunma Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor 30 Ağustos 2018 | 2.733 Okunma Kimiz biz? 29 Ağustos 2018 | 7.497 Okunma Trump gidiyor mu? 23 Ağustos 2018 | 6.629 Okunma Milli birlik 22 Ağustos 2018 | 195 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar