Yeniden Uygarlıkların Batışı (2)

Lübnan’da Lübnanlı vardır ama bir Lübnan ulusu yoktur. İşte bu nedenle Türkiyeli ve Türkçe edebiyat gibi saçma tanımlara karşı çıkmaktayım.

Amin Maalouf, “yitirdiği dünya”dan kaynaklanan nostalji ve melankolisinin köküne inmiyor, kökenini araştırmıyor. Yitirdiği Arap uygarlığı mı yoksa mensup olduğu Maroni-Hıristiyan üstünlüğünün giderek yok olması mı? Belli değil. Bunu saptayınca Lübnan tarihini tekrar okumam gerekti. 

1- İslam dini ve Arap dili, Türkler, İranlılar, Orta Asyalılar ve Uzakdoğu dışında kalan her yerde (Mezopotamya, Arap Yarımadası, Mısır dahil bütün Kuzey Afrika, Suriye ve Lübnan) bütün etnik toplulukları Müslümanlaştırırken Araplaştırmıştır. Lübnan halkı Arap kökenli değildir.

2- 1516-1918 yılları arasında Lübnan’a egemen olan Osmanlı’nın kurduğu, dinlere ve mezheplere dayalı idari ve toplumsal düzen aşağı yukarı günümüze kadar sürmüştür. Yarı özerk yönetim, din ve mezheplere bölünmüş feodal topluma barış ve huzur getirmedi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
R.T. Erdoğan ve 27 etnik grup 19 Nisan 2024 | 153 Okunma Sorumluluk 16 Nisan 2024 | 97 Okunma TBMM başkanı ve 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu 14 Nisan 2024 | 109 Okunma Sanki düşman işgali 12 Nisan 2024 | 181 Okunma Şeriat mahkemelerinin kaldırılması 09 Nisan 2024 | 97 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar