Ahlaki çöküş
Her şeyin slogan düzeyinde tartışıldığı Türkiye'de gerçek toplumsal sorunlar gözden kaçırılıyor. Gün geçmiyor ki okullarda, yetiştirme yurtlarında, vakıflarda ya da iş yerlerinde taciz...
Her şeyin slogan düzeyinde tartışıldığı Türkiye'de gerçek toplumsal sorunlar gözden kaçırılıyor. Gün geçmiyor ki okullarda, yetiştirme yurtlarında, vakıflarda ya da iş yerlerinde taciz, istismar, intihar, cinayet, mobbing vb. haberler gazetelerde yer almasın. Birkaç günlük gazetede yer alan üçüncü sayfa haberlerinin başlıklarından bir kaçı şöyledir: "Öğretmen, tecavüzü fark etti", "hem sevgilisini hem dükkânı ezdi", "barışmadı bıçakladı", "yeğenine tecavüzden 26 yıl hapis", "kızına geç kaldın bıçağı", "servis şoförü öldürüp yaktı", "babadan oğula en acı kurşun", "şakayla öldürdüm" "Karaman'da 45 erkek öğrenciye tecavüz" vb..
Yaşananlar toplumun alarm verdiğinin göstergesidir. Ülkede yaşanan ahlaki çöküşle cinsel istismar, cinayet, evlenenlerin sayısının azalması, boşananların sayısının artması, kadına yönelik şiddet, alkole ve uyuşturucuya olan bağımlılık arasında doğrusal bir ilişki vardır. Gündem terör ve siyasi manevralarla bloke edildiği için toplumsal yozlaşma ve çürüme gözden kaçıyor.
Yapılan araştırma ve incelemeler sosyal sorunların cinnet boyutuna geldiğini göstermektedir. Sosyal cinnet boyutuna ulaşan sorunlardaki gelişmeler şöyledir: