Milliyet ve barışın dili...
■ Konuşmalarında özgürlükten en çok bahsedenlerin, konu kendileri olduğunda ifade özgürlüğüne karşı çıkmaları bir Türkiye klasiğidir.Bunun son örneği DEM Partili Pervin...
■ Konuşmalarında özgürlükten en çok bahsedenlerin, konu kendileri olduğunda ifade özgürlüğüne karşı çıkmaları bir Türkiye klasiğidir.Bunun son örneği DEM Partili Pervin Buldan’ın yaptığı açıklama oldu.Buldan, İmralı’da yaptıkları son görüşmede Öcalan’ın medyayı eleştirdiğini ve sürece karşı çıkan yorumlara iktidarın müdahale etmesi gerektiğini söyledi.Açıklamada yer alan “düşmanca dil” kavramına özellikle takıldım. Netanyahu ve ortakları Gazze’de yaşanan soykırıma dair eleştirileri hep anti-semitizm, hep Yahudi düşmanlığı olarak sunmaya çalıştılar ya, burada da benzer bir taktik var.Bir yanda ABD-İsrail destekli SDG, özerklik arayışında destek bulmaya çalışırken, İmralı’dan Suriye’deki Arap aşiretlere SDG’ye destek çağrıları gelirken, medya insanların kafasındaki soruları seslendirir, Washington ile Mazlum Abdi arasındaki ilişkileri sorgular.Bu sorgulama düşmanlık değil, aksine kalıcı bir sonuca ulaşmak için gerek şarttır.